Friday, February 29, 2008

YUSUF TÜLÜN' ÜN SON KURBANI !!!



Fotografta gördüğünüz güzeller güzeli sokak köpeği, 26 Şubat 2008 de , Sarıyer Belediyesi ekipleri tarafından zehirlenerek öldürüldü. Sadece birkaç hafta önce kameraya verdiği poza bakın. Sanki öleceğini bilirmiş gibi son bir kez en güzel bakışını attı kameraya doğru. Bu işin peşini bırakmayacağız Yusuf Tülün! Katlettiğin bu canların hesabını vereceksin !!!!

THE LAST VICTIM OF YUSUF TULUN

The beautiful stray dog in the picture above was poisoned by Sariyer Municipality. Look how she poses for the camera just a few weeks ago, as if she feels this is her last glance.

Yusuf Tulun, we will not let this massacre go on. You can not escape the responsibility of all the souls you murder.

Tuesday, February 26, 2008

YUSUF TULUN ARTIK YETER






Sarıyer Belediyesi tarafından Zekeriyaköy’deki ormanlara atılan köpekler 26 Şubat 2008’de yine aynı belediye tarafından zehirlendi.

Kanlı icraat devam ediyor. Köpekler eş dostun kurduğu ihale şirketi tarafından toplanıyor, kısırlaştırılıyor, “hak edişler” ihale şirketine ödeniyor, köpekler ormana atılıyor, daha sonra aynı ekip tarafından zehirleniyor.

Eskiden, gece toplanan köpekler zehirlenerek taş ocaklarına gömülürdü. Şimdi, bu köpekler üzerinden ihale şirketleri aracılığı ile rant sağlanıyor. Köpekler daha ameliyat yaraları iyileşmeden atıldıkları ormanda zehirleniyorlar.

BIRAZ MERHAMET DUYGUSU OLAN HERKES: LÜTFEN BU KATLIAMIN DURDURULMASI İÇİN SESİNİZİ YÜKSELTİN.

YUSUF TULUN: STOP THIS MASSACRE

Dogs that were dumped in forest area around Zekeriyaköy by Sariyer Municipality were poisoned by them on February 26, 2008, today.

The bloody execution is going on. Dogs are collected by contractor firms established by friends and relatives; neutered by that firm; “success fees” are paid; dogs are dumped in forests; and later poisoned by the same team.

In the past, dogs that were collected at night were poisoned and buried in stone quarries. Now, income is earned by this bloody operation through contractor firms. Dogs are killed in forests where they are dumped before their operation wounds are healed.

EVERYBODY WHO HAS SOME COMPASSION IN HIS HEART: PLEASE RAISE YOUR VOICE TO STOP THIS MASSACRE.


Friday, February 8, 2008

PETA'NIN DOHAYKO'YA CEVABI






Nesrin Çıtırık ve ekibi, yıllardır, tüm zaman ve enerjilerini, kedi ve köpeklerin, Avrupa'da sahiplendirilmesini engellemek için harcamaktadırlar. Bu güne kadar onların bu akil dişi iddialarına cevap bile vermeye tenezzul etmeyerek, herkesin bu suçlamaların mantıksızlığını anlayacağını düşündük. Onlara en etkili cevabı, dünyanın en saygın hayvan koruma örgütlerinden biri olan PETA verdi. PETA'nin cevabını bilgilerinize sunarken, Turkiye'de sahiplendirme şansı olmayan hayvanları Avrupa'da sahiplendirmeye devam edecegimizi, hicbir iftira ve tehdidin bizi yolumuzdan döndüremeyecegini bilmenizi isteriz. Sorularınız için bize ulaşabilirsiniz.


PETA’S ANSWER TO DOHAYKO

For years, Nesrin Çıtırık and her team have spent all their time and energy, to obstruct animals from being rehomed in Europe. Until now, we have not lowered ourselves to answer their ridiculous accusations thinking that everyone will see the lack of logic in these allegations. Now, PETA, one of the most respectable animal protection organization in the world is giving them a well deserved answer. As we present you below PETA's answer, we declare once more that we are going to continue rehoming animals in Europe and no idiotic accusation or threats will make us give up with what we believe is the last chance for those animals. Do not hesitate to contact us for further questions.



Monday, February 4, 2008

KANIT TOPLUYORUZ







Bu fotoğrafları bir arkadaşımız, Zekeriyaköy'e giden orman yolunda çekti. Bunlar, Sarıyer Belediyesinin kısırlaştırdıktan sonra kulaklarına mavi küpe takarak ormana attığı köpekler.

Hayvan Hakları Yasası Uygulama Yönetmeliği şöyle diyor:
Madde 7:
a) Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması, kısırlaştırılması, aşılanması, gerekli tıbbî bakımlarının yapılması ve işaretlenmesi, alındığı ortama geri bırakılması, sahiplendirilenlerinin kayıt altına alınmasıyla,
ç) Bölge ve mahallerindeki, özellikle köpekler ve kediler olmak üzere, sahipsiz hayvanların bakımları, aşılarının yapılması, işaretlenmesi ve kayıtlarının tutulmasının sağlanması, kısırlaştırılması, alındığı ortama geri bırakılması ve sahiplendirilmelerinin yapılması için hayvan geçici bakımevlerine gönderilmesi gibi yapılan tüm faaliyetlerde yerel hayvan koruma görevlileri ve gönüllü kuruluşlar ile belediye veteriner hekimlerinin koordinasyonunun sağlanmasıyla,
ilgili hususlarda gerekli tedbirleri alır.
Madde 21:
d) Hayvanlar, hiçbir suretle ilgili belediye sınırları dışındaki bir ortama, ormanlık alana veya diğer yaban hayatı yaşam alanlarına bırakılmaz.

Sarıyer Belediyesi, sokak hayvanlarını kısırlaştırdıktan sonra belediye sınırları dışına, ormanlık alana atarak SUÇ IŞLEMEKTEDİR. Bu, hem kanuna karşı hem de insanlık onuruna karşı bir suçtur.
COLLECTING EVIDENCE
These pictures were taken by a volunteer, in the forest road to Zekeriyaköy. These dogs were dumped there by Sariyer Municipality, after being neutered and marked with a blue tag.
Animal Protection Regulation says:
Article 7 a. Municipalities are responsible for collecting, neutering, vaccinating stray animals and for returning them back to where they are taken after their medical treatment is complete.
Article 7 c. Municipality veterinarians are obliged to cooperate with local animal volunteers, animal organisations during the implementation of their duty of collecting, neutering, vaccination, rehoming, and releasing of stray animals in their territories.
Article 21 d. Animals can in no condition be dumped in forests, in areas of wild life or in places out of the border of cities.
Sariyer Municipality is committing a crime by refusing to cooperate with volunteers and by dumping dogs in forests. This is a crime against the dignity of being human and against law.










Wednesday, January 30, 2008

SUÇ DOSYASI

Hürriyet Gazetesi
22 Aralık 2000,Cuma

http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2000/12/22/274592.asp

İstanbul'u Dinliyorum

Dr.Nilgün GEDİKOĞLU'nun sütunu:

YÖNETENLERİN DİKKATİNE
Köpekler canlı canlı gömülüyor
SARIYER
Uygar olmanın en gereklerinden biri haklara saygıdır. Eğer 21. Yüzyıl'da ‘‘Osmanlı'ya bakın örnek alın’’ diyebildiğimiz konular varsa, o konularda ileri değil, geri gittiğimiz apaçık ortada.
Galiba bir şeyi yanlış anlıyoruz. Vahşet ve zalimliğin, skandal, suç, manşet ya da insanın yüreğini parçalaması için ille de uygulayan kişiye ‘‘zevk vermesi’’ gerekmiyor. Vahşi, zalim, psikopat olmak gerekmiyor yani. Bunu niye mi söylüyorum: Sarıyerli bir okurumuzundan aldığımız bir e-mail yüzünden. Ekiplerin köpek toplayıp, kimisi ölü, kimisi canlı kimisi yarı bayşgın bir şekilde bir alana götürüp üzerlerine toprak döküldüğünü anlatıyordu. Semt sakinlerini tanık olduğu ve okurumuz bizzat gözlemleyerek doğruladığı olay gerçek bir vahşet öyküsü. Ama hiç kuşku yok ki, bunu yapan ekipteki kişilere bakıldığında psikopat filan olmadıkları görülecektir. Herhalde yaptıklarından da zevk almıyorlardı. Ama bu yapılan bir vahşet ve suç, kim ne derse desin. Ve burada vahşilik, belki bir emirle devreye giren bir vahşilik. İşte bu bireysel zulümden daha beter bir durum: Sistemin ilkelliği devreye sokmasıdır. Ünlü bir deney vardır. Deneklere önlerinde bir düğmeye baktıklarında bir kişinin çok acı çekeceği söylenmiş ve düğmeye basma insiyatifi onlara verildiğinde kimse basmak istememiş. Ama deney, ‘‘düğmeye bas! emri veren biri ile tekrarlandığında herkes düğmeye sonuna kadar basmış. Bilmem anlatabildim mi?
Nereden bakılsa suç
Sarıyer'de geçen bu olayda eğer sokak hayvanları sorununa bir çözüm olarak böyle gaddarca bir yöntemi seçmiş emir veren biri varsa ona hayvan haklarınadn söz etmek belki de lüks olur. Çünkü henüz uygarlıktan çok uzak. Uygarlaşmamış bir zihnin cehaletle bulmuş olduğu çözümün, nasıl ilkellik ve vahşet barındırabileceğinin tipik bir örneği ve 21. yüzyılda bir suç...
Yok eğer okurumuzun bize aktardığı ekipteki üç kişinin kendi kendilerine buldukları bir çözüm ya da zevk için yaptıkları bir şeyse yine de suç kapsamı dışında kalmıyor.
İşte Sarıyerli okurumuzun e-maili'i:
‘‘Size dehşet verici bir olayı aktarmak istiyorum. Sarıyer Belediyesi'ne bağlı ekiplerin, 34 JL 317 plaka no.'lu bir BMC ile haftada üç gece, 20.30'dan sonra yola çıkarak köpek topladıklarını, gece 03.00 sıralarında geri döndüklerini, topladıkları bu köpekleri ertesi sabah saat 09.00-10.00 cıvarında bazılarını ölü, bazılarını yarı baygın ve bazılarını CANLI olarak İstinye sırtlarında 2. Taşocağı Sokak'ta taşocağına attıklarını, sonra da hafriyat kamyonlarının gelip alana toprak döktüklerini tebsit ettik. Çevre sakinlerinden öğrendiğimiz bu bilgiyi ekipleri takip ederek doğruladık.’’


Aradan sekiz yıl geçti. Artık Hayvan Hakları Yasası var. Hicbir şey degişmedi. Bu zavallı hayvanlara yapılan zulüm bitmedi.


CRIMINAL RECORDS

The above article appeared in Hurriyet Newspaper on December 22, 2000. It talks about stray dogs being dumped alive by Sariyer Municipality in a stone quarry in the region. It gives the number plate of the municipality car that collects dogs three times a week, after 20:30, returning back at 3:00 A.M. to the stone quarry with the van full of dogs; dumps them there, some dead, some unconscious, some alive. The trucks that come early in the morning dump dirt and earth on the animals. People living around the area have witnessed this massacre.

Eight years have passed. We have an animal protection law now. Nothing has changed. The suffering of the poor animals have not ended yet.

Tuesday, January 29, 2008

SARIYER BELEDİYESİ ÇALIŞIYOR




Sariyer Belediyesi'nin kısırlaştırdıktan sonra ormana attığı köpeklerden ikisi. Kulaklarında Sarıyer Belediyesi'nin taktığı mavi küpeler var. Diğer birçoğu gibi, evlerine dönmeye çalışırken yolda telef oldular.

Belediye Başkanı Yusuf Tülün, Daire Başkanı Mesude Öztürk, sokak hayvanları rehabilitasyonundan sorumlu Meral Başaran'ın son icraatı bu. Hayvan Hakları Yasası, sokak hayvanlarının kısırlaştırıldıktan sonra yerine bırakılmasını emrediyor. Onlar, ormana atmakta israr ediyorlar. Hayvanların yerine bırakılması için yardımcı olmak isteyen gönüllülerle işbirliği yapmayı reddediyorlar. Oyu insanlardan aldıklaklarını, insanlar istemedikçe hayvanları yerine bırakmayacaklarını açıkça söylüyorlar.

Lutfen, bu kanunsuz uygulamanın durdurulması için yardımcı olun. Süregelen katliamı duyurun.

SARIYER MUNICIPALITY ON DUTY
These are two of the dogs dumped in forest by Sariyer Municipality. They have blue tags on their ears, showing that they are neutered by Sariyer Municipality. They died on their way home, as they were trying to go back to their territory.

Mayor Yusuf Tulun, Manager Mesude Ozturk and Meral Basaran who is in charge of the rehabilitation of strays are responsible for this cruelty. The Animal Protection Law demands that animals are returned back to their territory after being neutered. They insist to dump animals in forests because people who vote for them don't want them around. They refuse to cooperate with volunteers who want to help to bring dogs back to their territory.

Please help stop this illegal practice. Please help stop this massacre.

Sunday, January 27, 2008

SARIYER BELEDİYE BAŞKANI YUSUF TÜLÜN'LE GORUSME








Geçen hafta, Sarıyer Belediye Başkanı Yusuf Tülün’ü ziyaret ettik. Sarıyer bölgesinde köpeklerin ormana atılması, köpeklerin yerlerine bırakılması için hayvan koruma gönüllüleriyle işbirliği yapılmaması, Kısırkaya’daki barınağa gönüllülerin alınmaması gibi konuları sorduk.

Yusuf Tülün bu konudaki sorularımıza cevap vermek yerine ezberini tekrarlamakta israr etti. Söylediklerini özetliyoruz:

Hayvanları Koruma Yasası baştan sona berbattır. Ben vatandaşın isteklerini yerine getiririm. Oyu insanlardan alıyorum. Vatandaş sokakta köpek istemiyor. Neden onları yerine bırakayim. Hayvanları toplatırım, Kısırkaya’ya gönderirim, oradan da doğal ortamına- ormana- attırırım. Keşke itlaf kararı verilse, ben uygularım. O kadar işimiz var, köpeklerle uğraşıyoruz. Gönüllülerle işbirliği yapmam. Gönüllüler Kısırkaya Rehabilitasyon Merkezine giremezler. Bu iş merkezden çözülür. IBB ve valilik çözüm bulsun. Köpekleri toplayıp yerleşim alanlarının dışına atsınlar. Hayvanseverler istiyorsa gidip orada beslesinler köpekleri.

Ve tabii Sarıyer Belediyesi’de hayvan rehabilitasyon işinin bağlı oldugu Mesude Ozturk ve Meral Başaran da aynı fikirde: Insanlarin istemediği hayvanlar ormana atılır. Gerisi bizi ilgilendirmez. Tercümesi: Biz kanun filan dinlemeyiz.
5199 Sayılı Hayvan Hakları Yasasına göre; belediyeler sokak hayvanlarını kısırlaştırıp aşıladıktan sonra alındıkları yere bırakmakla yükümlüdürler. Hayvanların şehir dışına, ormanlara atılması suçtur.

Sarıyer Belediyesine karşı, köpekleri kısır, aşılı ve sahipli olanlar dahil toplayıp ormanlara attarak kanunu ihlal ettiği için açtığımız iki dava devam ediyor. Kanuna aykırı uygulamayı durdurmak için hukuk mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız. Hayvanların ormanlarda telef olmalarına izin vermeyeceğiz.

Lütfen bu insafsiz ve kanunsuz uygulamanın durdurulması için Yusuf Tülün’e yazın: ozelkalem@sariyer.bel.tr fax: 212 242 99 38

MEETING WITH SARIYER MAYOR YUSUF TULUN

Last week we visited Yusuf Tulun, mayor of Sariyer Municipality. We asked him questions about dogs being dumped in forests, no cooperation being done with animal protection volunteers, no volunteers allowed to enter the rehabilitation center in Kisirkaya.

Yusuf Tulun’s words are clear confessions about the illegal practice carried on by Sariyer Municipality. Here is a summery of what he said:

The animal protection law is disgusting. I have to do what the citizens say. I get votes from human beings not dogs. People don’t want dogs in streets. Why should I put them back to their territory. I have them collected, taken to Kisirkaya and after that they are dumped in their natural habitat- which is forests-. I would prefer poisoning to be legal again. We have so much duty other than dogs. I will not cooperate with volunteers. They can not enter the rehabilitation center in Kisirkaya. This problem can only be solved by The Metropolitan Municipality and the local government of Istanbul. All the dogs must be collected by them and dumped in areas far away from the city. Animal lovers can go and feed them there if they want to.

Mesude Özturk and Meral Başaran, who are responsible of animal rehabilitation of Sariyer Municipality, naturally share the same idea. They say that dogs will be collected and dumped out of the city when there is any complaint coming from people. Translation of this: We don’t care about what the law says.
Animal Protection Law 5199 says: Municipalities are obliged to neuter and return stray animal to where they are taken from. Dumping them out of cities and in forests is illegal.



EHDKD’s two court cases against Sariyer Municipality for their illegal practice of dumping dogs in forests are continuing. We will not give up our legal struggle until this illegal and inhuman cruel practice is stopped. We will not let animals be tortured like this.

Please write your protest letters to Yusuf Tulun for ozelkalem@sariyer.bel.tr and fax: 212 242 99 38


























Wednesday, January 23, 2008

YİNE LALE SOĞANLARI YİNE HAYVANLARA EZİYET








Her yıl aynı uygulama: Lale soğanları ekilecek diye, kulağı küpeli, kısır köpekler, Istanbul Büyükşehir Belediyesi Veteriner Işleri Müdürlüğü ekipleri tarafından, Taksim, Emirgan Parkı, Maçka Parkı ve Yıldız Parkından toplatılarak Hasdal’daki rehabilitasyon merkezine kapatılıyor. Islak fayanslarda, ufacık kafeslerde eziyet çekiyorlar.

5199 Sayılı Yasaya göre, belediye barınakları hayvanların kısırlaştırılması için getirildiği ve geçici bir süre kaldıkları rehabilitasyon merkezleridir. Bu hayvanların kısırlaştırılıp aşılandıktan sonra alındıkları yere bırakılması yasa gereğidir.

Belediyeleri yasaya uymaya ve parklardan toplanan köpekleri alındıkları yerlere hemen geri bırakmaya davet ediyoruz.

Lütfen, bu uygulamanın durdurulması için;

IBB Sağlık Daire Başkanı Mehmet Yıldırım'a myildirim@ibb.gov.tr ve IBB Başkanı Kadir Topbaş'a, baskan@ibb.gov.tr ulaşınız.

ANIMALS TORTURED BECAUSE OF PLANTING TULIPS IN PARKS

The same practice every year: When it is time to plant tulips in the parks of Istanbul, the castrated and vaccinated dogs that live in these areas such as Taksim, Emirgan Park, Macka Park and Yildiz Park are collected by The Istanbul Metropolitan Municipality and brought to Hasdal rehabilitation center to suffer there on wet floor and small cages.

According to Law 5199, municipality shelters are places where dogs are brought to be neutered and to stay for a limited period of time while they are given post operative medical care. The law obliges municipalities to return dogs to their territory after they are neutered.

We demand the law to be implemented and the dogs collected from the parks of Istanbul to be returned to their territory immediately.

To stop this;

Please write to:

IBB Health Departmant Head Mehmet Yildirim at myildirim@ibb.gov.tr
IBB Major Kadir Topbas at baskan@ibb.gov.tr

Thursday, January 17, 2008

TEGV ILE ORTAK EGITIM CALISMALARI







Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ile ortak eğitim çalışmalarına başladık. Hedefimiz, eğitim programımızı TEGV'nin Istanbul'daki sekiz eğitim noktasında verdikten sonra, Anadolu'ya uzanmak, Türkiye'nin her bölgesindeki çocukları hayvan sevgisi ve sokak hayvanları ile ilgili bilinçlendirmek.
İlk durağımız Fındıkzade ve Beykoz Eğitim Parklarıydı.
Yirmi yıl sonrası için yatırım yaptığımızı biliyoruz. Yirmi yıl sonra Türkiye'de hayvanlara bugün olduğu gibi kötü davranılamayacağına inanıyoruz.
WE HAVE STARTED EDUCATION PROGRAMMES WITH TEGV

We have started to give education programs in cooperation with The Turkish Educational Volunteers Foundation, TEGV which has 11 educational parks and 54 learning centers all over Turkey. Our aim is to reach all centers in Anatolia after completing our mission in the eight educational units in Istanbul.

Last week we were at Findikzade educational park and Beykoz learning center.

We are planting seeds for the future and believe that after twenty years, Turkey will be a country where animals will not be tortured.





Wednesday, December 5, 2007

TAYAKADIN İLKÖĞRETİM OKULUNDAYDIK















Bugün, SHKD ile birlikte, Tayakadın Ilkögretim Okulundaydık. Tayakadın, Istanbul’un dışında yoksul bir köy. Geçen yıl da eğitim programı yaptığımız bu okula, davet üzerine bu yıl yeniden gittik. Okulun tüm öğrencilerine, yüzer kişilik gruplar halinde üç seminer yaptık. Öğrenciler sunumumuzu büyük bir dikkat ve coşkuyla izlediler. Geçen yılki programda öğrendiklerini hatırlıyor olmaları bizi ayrıca mutlu etti. Ayrıca, okulun bahçesinde yaşayan, geçen yıl SHKD'nin kısırlaştırdığı üç köpeğe iyi bakılıyor olmasına cok sevindik.

Intervet şirketi öğrencilere süt ve yapboz dağıtarak, Mc Donalds firması ise, donut ve meyva suyu ikram ederek programa destek oldular. Her iki firmaya da destekleri için teşekkür ederiz.
Yol Kenarlarındaki Köpekler

Tayakadın köyüne doğru yol alırken yolda belediyelerin otoyol kenarına, ıssız dağ başlarına attığı, çaresizce yemek bekleyen köpekleri gördük. Yol boyunca gördüğümüz bu hayvanları SHKD gönüllülerinin haftanın belli günleri besliyor olmaları yüreğimize su serpti ama orman içlerinde, ulaşamadığımız yerlerdeki niceleri için endişelendik. Boş bir arsada, tahminen bir iki gün önce atıldığını tahmin ettiğimiz yirmi tane minik bebekle karşılaştık. Onları da doyurduk.

Bir yandan eğitim programının başarısı bizi umutlandırırken, şehir dışında yaşam savaşı veren hayvanlarla karşılaşmanın hüznü içimizde taşıyarak geri döndük.

WE WERE AT TAYAKADIN PRIMARY SCHOOL

Today with SHKD, we visited Tayakadin Primary School for the education program on animal welfare. Tayakadin is a poor village far outside Istanbul. We had made an education program in this school last year and our visit today was a result of their invitation. We made three separate sessions for 100 students in each group. The students participated in the program with great attention and interest. We were happy to find out that they had not forgotten the content and messages of the program last year. Furthermore, we were glad to see that the school is taking care of the three dogs castrated by SHKD one year ago.

We especially thank Intervet and Mc Donalds for their donations of puzzles, milk, donuts and fruit juice for the students.
Dogs dumped by the Highway

As we were on our way to Tayakadin village, we came across dogs dumped by the highway and at deserted areas by municipalities. They were desperately waiting for food. It calmed us down a little to know that SHKD volunteers are feeding them three or four times a week. But nevertheless we were anxious for all those others dumped in forests where people couldn’t reach. We met twenty small puppies dumped in a vacant area most probably one or two days ago. They were hungry. We fed them with the food in our cars.

We returned back, encouraged by the success of our education program, and very sad to see the dumped dogs struggling to live in deserted areas.







Friday, November 23, 2007

KIRMIZI KAYIK ANA OKULUNDA EGİTİM ÇALIŞMASI




Geçen hafta, SHKD ile birlikte Kırmızı Kayık Ana Okulundaydık. Miniklere hayvan sevgisini, sokak hayvanlarını anlattık. Kalpleri zaten bütün hayvanlara yönelik sevgi ile doluydu. Henüz çevrelerindeki diğer canlılara yabancılaşmamışlardı.
EDUCATION PROGRAM AT KIRMIZI KAYIK KINDER GARDEN
Last week we visited a kinder garden with SHKD. We talked about love for animals. Their hearts were already full of love for all creatures. They had not yet become aleinated to other living things.

Tuesday, October 23, 2007

BURCU OVACIK RESİM SERGİSİ






Sevgili arkadaşimiz Burcu Ovacık, resim sergisinin tüm gelirini EHDKD'ye bağışlıyor.
Burcu Ovacık'ın resim ve diğer çalışmaları için http://www.burcuovacik.com/ adresindeki web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Sergiye herkesi bekliyoruz.


BURCU OVACIK ART EXHIBITION


Our dear friend Burcu Ovacik will donate all income from her exhibition to EHDKD. To get information about her works of art please visit her website at http://www.burcuovacik.com/.


We invite everybody to her exhibition.

Monday, October 8, 2007

Hayvanları Koruma Günü Kutlaması-Animal Protection Day Celebration









Hayvanları Koruma Gününü Rumelihisarı Sade Kahve'de tüm dostlarımızın katıldığı bir şenlikle kutladık.
We celebrated the Animal Protection Day at Sade Kahve in Rumelihisari.





Sunday, October 7, 2007

Özel Sezin Okulundaydik



Özel Sezin Okulu Halkla Ilişkiler Müdürü Sayın Radan Turan’in daveti üzerine, 4 Ekim Hayvanları Koruma Gününde, Özel Sezin Okulunda bir eğitim programı düzenledik. “Sehrin Hayaletleri” filmimizi ve klibimizi gösterdik. Öğrenciler SHKD’den arkadaşımız Murat Bekhan’ın sunduğu interaktif eğitim programına coşku ve ilgi ile katıldılar. Gençlerin duyarlılığı karşısında sevindik, umutlandık.

Sezin Okulu yöneticilerine bize hayvanların sesini duyurma fırsatını verdikleri için teşekkür ederiz.

WE WERE AT SEZIN SCHOOL ON ANIMAL PROTECTION DAY

We were invited by PR Director Ms. Radan Turan, to Sezin School to make an education program on October 4 Animal Protection Day. We showed our film “Ghosts of the City” and our clip. The students participated joyfully and enthusiastically in the interactive program presented by our friend Murat Bekhan from SHKD. The young generation’s sensitivity towards animals made us hopeful about the future.

We express our gratitude to the directors of Sezin School for giving us this opportunity.

Turkiye Sokak Hayvanları Hollanda Basınında- Turkish Strays in Dutch Newspaper


Hollanda’daki Actiezwerfhonden Derneğinin Başkanı Linda Taal WereldRegio Gazetesinde yayınlanan reportajında Türkiye’deki sokak köpeklerinin son derece kötü koşullar altında yaşam mücadelesi verdiğinden söz ediyor. Taal’ın Türkiye’deki hayvanlarla tanışması yıllar önce buradaki bir barınaktan köpek sahiplenmesiyle başladı. O günden sonra Türkiye’deki hayvanlar için mücadele eden gönüllülere destek vermeye karar verdi. Türkiye’deki yerel yönetimlerin uyguladığı, sokak hayvanlarını zehirleme, silahla vurma ya da diri diri gömme gibi zalim yöntemlere şahit oldu. Sokak hayvanlarının kısırlaştırılıp aşılandıktan sonra yerine bırakılmasını söyleyen yasanın sistematik olarak çiğnendiğini söyleyen Taal’a göre, bu anlayış ancak eğitim çalışmaları ile değişebilir. Bu amaçla Actiezwerfonden “Şehrin Hayaletleri” adlı filmin yapımı için sponsorluk yapdı. Film Kiev’deki “Steps” film festivalinde gösterildi.

Linda Taal, the director of the Dutch animal welfare organization ActieZwerfonden, talks about Turkish stray dogs struggling to live in terrible conditions. Taal learned about the appalling situation in Turkey after she adopted a Turkish stray dog through a Dutch organization. From then on she decided to give support to Turkish animal protection volunteers. She has witnessed the practices of Turkish municipalities such as poisoning, shooting and burring dogs alive. Taal says that the animal protection law which says that stray animals should be neutered, vaccinated and released is systematically violated. She thinks that this mentality can only be changed by education and Actiezwerfonden has sponsored the production of the film “Ghosts of the City” for this purpose. The film has been shown at “Steps” film festival in Kiev this year.