Wednesday, December 5, 2007

TAYAKADIN İLKÖĞRETİM OKULUNDAYDIK















Bugün, SHKD ile birlikte, Tayakadın Ilkögretim Okulundaydık. Tayakadın, Istanbul’un dışında yoksul bir köy. Geçen yıl da eğitim programı yaptığımız bu okula, davet üzerine bu yıl yeniden gittik. Okulun tüm öğrencilerine, yüzer kişilik gruplar halinde üç seminer yaptık. Öğrenciler sunumumuzu büyük bir dikkat ve coşkuyla izlediler. Geçen yılki programda öğrendiklerini hatırlıyor olmaları bizi ayrıca mutlu etti. Ayrıca, okulun bahçesinde yaşayan, geçen yıl SHKD'nin kısırlaştırdığı üç köpeğe iyi bakılıyor olmasına cok sevindik.

Intervet şirketi öğrencilere süt ve yapboz dağıtarak, Mc Donalds firması ise, donut ve meyva suyu ikram ederek programa destek oldular. Her iki firmaya da destekleri için teşekkür ederiz.
Yol Kenarlarındaki Köpekler

Tayakadın köyüne doğru yol alırken yolda belediyelerin otoyol kenarına, ıssız dağ başlarına attığı, çaresizce yemek bekleyen köpekleri gördük. Yol boyunca gördüğümüz bu hayvanları SHKD gönüllülerinin haftanın belli günleri besliyor olmaları yüreğimize su serpti ama orman içlerinde, ulaşamadığımız yerlerdeki niceleri için endişelendik. Boş bir arsada, tahminen bir iki gün önce atıldığını tahmin ettiğimiz yirmi tane minik bebekle karşılaştık. Onları da doyurduk.

Bir yandan eğitim programının başarısı bizi umutlandırırken, şehir dışında yaşam savaşı veren hayvanlarla karşılaşmanın hüznü içimizde taşıyarak geri döndük.

WE WERE AT TAYAKADIN PRIMARY SCHOOL

Today with SHKD, we visited Tayakadin Primary School for the education program on animal welfare. Tayakadin is a poor village far outside Istanbul. We had made an education program in this school last year and our visit today was a result of their invitation. We made three separate sessions for 100 students in each group. The students participated in the program with great attention and interest. We were happy to find out that they had not forgotten the content and messages of the program last year. Furthermore, we were glad to see that the school is taking care of the three dogs castrated by SHKD one year ago.

We especially thank Intervet and Mc Donalds for their donations of puzzles, milk, donuts and fruit juice for the students.
Dogs dumped by the Highway

As we were on our way to Tayakadin village, we came across dogs dumped by the highway and at deserted areas by municipalities. They were desperately waiting for food. It calmed us down a little to know that SHKD volunteers are feeding them three or four times a week. But nevertheless we were anxious for all those others dumped in forests where people couldn’t reach. We met twenty small puppies dumped in a vacant area most probably one or two days ago. They were hungry. We fed them with the food in our cars.

We returned back, encouraged by the success of our education program, and very sad to see the dumped dogs struggling to live in deserted areas.







Friday, November 23, 2007

KIRMIZI KAYIK ANA OKULUNDA EGİTİM ÇALIŞMASI




Geçen hafta, SHKD ile birlikte Kırmızı Kayık Ana Okulundaydık. Miniklere hayvan sevgisini, sokak hayvanlarını anlattık. Kalpleri zaten bütün hayvanlara yönelik sevgi ile doluydu. Henüz çevrelerindeki diğer canlılara yabancılaşmamışlardı.
EDUCATION PROGRAM AT KIRMIZI KAYIK KINDER GARDEN
Last week we visited a kinder garden with SHKD. We talked about love for animals. Their hearts were already full of love for all creatures. They had not yet become aleinated to other living things.

Tuesday, October 23, 2007

BURCU OVACIK RESİM SERGİSİ






Sevgili arkadaşimiz Burcu Ovacık, resim sergisinin tüm gelirini EHDKD'ye bağışlıyor.
Burcu Ovacık'ın resim ve diğer çalışmaları için http://www.burcuovacik.com/ adresindeki web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Sergiye herkesi bekliyoruz.


BURCU OVACIK ART EXHIBITION


Our dear friend Burcu Ovacik will donate all income from her exhibition to EHDKD. To get information about her works of art please visit her website at http://www.burcuovacik.com/.


We invite everybody to her exhibition.

Monday, October 8, 2007

Hayvanları Koruma Günü Kutlaması-Animal Protection Day Celebration









Hayvanları Koruma Gününü Rumelihisarı Sade Kahve'de tüm dostlarımızın katıldığı bir şenlikle kutladık.
We celebrated the Animal Protection Day at Sade Kahve in Rumelihisari.





Sunday, October 7, 2007

Özel Sezin Okulundaydik



Özel Sezin Okulu Halkla Ilişkiler Müdürü Sayın Radan Turan’in daveti üzerine, 4 Ekim Hayvanları Koruma Gününde, Özel Sezin Okulunda bir eğitim programı düzenledik. “Sehrin Hayaletleri” filmimizi ve klibimizi gösterdik. Öğrenciler SHKD’den arkadaşımız Murat Bekhan’ın sunduğu interaktif eğitim programına coşku ve ilgi ile katıldılar. Gençlerin duyarlılığı karşısında sevindik, umutlandık.

Sezin Okulu yöneticilerine bize hayvanların sesini duyurma fırsatını verdikleri için teşekkür ederiz.

WE WERE AT SEZIN SCHOOL ON ANIMAL PROTECTION DAY

We were invited by PR Director Ms. Radan Turan, to Sezin School to make an education program on October 4 Animal Protection Day. We showed our film “Ghosts of the City” and our clip. The students participated joyfully and enthusiastically in the interactive program presented by our friend Murat Bekhan from SHKD. The young generation’s sensitivity towards animals made us hopeful about the future.

We express our gratitude to the directors of Sezin School for giving us this opportunity.

Turkiye Sokak Hayvanları Hollanda Basınında- Turkish Strays in Dutch Newspaper


Hollanda’daki Actiezwerfhonden Derneğinin Başkanı Linda Taal WereldRegio Gazetesinde yayınlanan reportajında Türkiye’deki sokak köpeklerinin son derece kötü koşullar altında yaşam mücadelesi verdiğinden söz ediyor. Taal’ın Türkiye’deki hayvanlarla tanışması yıllar önce buradaki bir barınaktan köpek sahiplenmesiyle başladı. O günden sonra Türkiye’deki hayvanlar için mücadele eden gönüllülere destek vermeye karar verdi. Türkiye’deki yerel yönetimlerin uyguladığı, sokak hayvanlarını zehirleme, silahla vurma ya da diri diri gömme gibi zalim yöntemlere şahit oldu. Sokak hayvanlarının kısırlaştırılıp aşılandıktan sonra yerine bırakılmasını söyleyen yasanın sistematik olarak çiğnendiğini söyleyen Taal’a göre, bu anlayış ancak eğitim çalışmaları ile değişebilir. Bu amaçla Actiezwerfonden “Şehrin Hayaletleri” adlı filmin yapımı için sponsorluk yapdı. Film Kiev’deki “Steps” film festivalinde gösterildi.

Linda Taal, the director of the Dutch animal welfare organization ActieZwerfonden, talks about Turkish stray dogs struggling to live in terrible conditions. Taal learned about the appalling situation in Turkey after she adopted a Turkish stray dog through a Dutch organization. From then on she decided to give support to Turkish animal protection volunteers. She has witnessed the practices of Turkish municipalities such as poisoning, shooting and burring dogs alive. Taal says that the animal protection law which says that stray animals should be neutered, vaccinated and released is systematically violated. She thinks that this mentality can only be changed by education and Actiezwerfonden has sponsored the production of the film “Ghosts of the City” for this purpose. The film has been shown at “Steps” film festival in Kiev this year.

Tuesday, September 11, 2007

PETA'dan Başbakan Erdoğan'a Mektup Var- A Letter from PETA to Prime Minister Erdoğan


Cok Sayin Bayanlar ve Baylar,

Uluslararası Hayvan Hakları Organizasyonu PETA’nın (People for the Ethical Treatment of Animals) Almanya seksiyonu, bir mektup ile tekrar başarılı bir şekilde seçilen Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan’ı tebrik ediyor. Almanya’nın yumuşacık ‚Köpeklerin elçisi’ olan PETA, aynı anda sayısız sahipsiz köpek ve kediler ve hayvan barındırma yurtlarındaki hayvanların daha fazla koruma altına alınması mesajını içeren mektubu götürmektedir. PETA Almanya Derneği’nin elinde, sayısız şehirlerde köpeklere vahşice davranıldığını ortaya koyan tedirgin edici belgeler bulunmaktadır.

PETA Almanya Derneği Başkanı Harald Ullmann’ın sözleri: „Görev süreniz içinde ülkenin ilk Hayvanları Koruma Kanunu yürürlüğe girmiştir ve Avrupa Ev Hayvanlarını Koruma Anlaşması imzalanmıştır. Bu önemli sempati mesajı bütün dünyaya ulaşmıştır. Fakat artık, hayvanları korumak için yasal temeller sağlandıktan üç yıl sonra, şimdiye kadara kıyasla daha fazla faaliyetler gerçekleştirilmelidir.“

PETA Almanya Derneği, halen köpeklerin aç kalmak zorunda olduğunu, köpeklerin vahşice öldürüldüğünü, hayvan barındırma yurtlarında kendi başlarına bırakıldıklarını ve ölüme terk etme anlamına gelen ıssız ve tenha bölgelerde bırakılmalarını eleştirmektedir.

„Ekte bulunan resim ve vidyo linklerinden az sayıdaki örneklere bakacak olursanız, siz de etkileneceksiniz. Burada her ahlaklı insanı çıldırtan vahşilik yapılmaktadır. Acı çekebilecek yaratıklara bu şekilde davranılmamalıdır“, diye Ullmann sözlerine devam etmektedir.

PETA Almanya Derneği, Başbakan’dan, kastrasyon/sterilizasyon/alıştıkları bölgelerde serbest bırakılmaları ve hayvan barındırma yurtları için daha sıkı ve bağlayıcı ölçüler getirilmesini rica etmektedir. Organizasyon hatta Haziran ayında bile Türkiye Cumhuriyeti konsolosluklarına ve Berlin Büyük Elçiliğine mektup yazmıştır ve Türkiye’deki sahipsiz köpekler için harekete geçmiştir.

PETA Almanya Derneği, kendi kardeş organizyonları ve 1,6 milyondan fazla destekleyicileri ile dünya çapında en büyük Hayvan Hakları Organizasyonu’dur. Organizasyonun hedefi, hayvanlara yapılan zulümleri açığa çıkararak, halkı aydınlatmak ve yaşam tarzını değiştirerek her hayvanın daha iyi yaşamasına yardımcı olmaktır.

PETA’nın „Köpeklerin elçisi“, NICI Ltd. Şti. tarafından ücretsiz olarak verilmiştir.

Kontakt: Carola Schmitt, +49 (0)7156 – 1782824, veya +49 (0)162 – 2578504
The Turkish Prime Minister Erdogan Gets a Letter from, PETA, “The Ambassador of Dogs”


PETA Germany demands humane treatment for stray dogs, cats and animals at shelters.

Gerlingen/Ankara

PETA, the international animal rights organization branch in Germany sent a letter to Mr Erdogan, congratulating him for his party’s successful reelection. Peta, the ambassador of dogs in Germany also asked Erdogan for protection of stray dogs and cats and animals in shelters. PETA Germany has many documents in hand showing that in many cities of Turkey, dogs and cats are treated brutally.

The director of PETA Germany, Mr. Herald Ullman declared, “ In your period of governance the animal protection law was passed and the European treaty for the protection of pet animals was signed. Although three years have passed after these legal steps were taken, there is nearly no achievement in practice.”

PETA Germany criticizes that some dogs are left to starvation, some are killed brutally, some are left at shelters alone without any care, others are dumped at distant, uninhabited areas.

Mr Ullman continues, “You will also be touched if you look at the videos and photographs in the attachment. These cruel practices are unacceptable for any decent person. These creatures who have the capacity to feel pain can not be treated like this “

PETA Germany, requests from Mr Erdogan, that stray animals are neutered and released at places they are used to and that animal shelters should be supervised and managed according to strict standards. In June, the organization has already started a campaign for the stray animals in Turkey and had written a letter to all Turkish consulates and to the Turkish Embassy in Berlin.

PETA Germany with the sister organizations has more than 1.6 million supporters and is the biggest animal protection organization in the world. The purpose of the organization is to uncover cruelty towards animals, enlighten the public so as to make all animals live in better conditions.











Sunday, September 9, 2007

Istanbul'dan Izlenimler- Impressions from Istanbul







Ağustos 2007’nin ilk haftasında Hollanda’daki hayvan koruma derneği Strichting AciteZwerfhonden'den Linda Taal Istanbul’a geldi. Istanbul’u, sokak kopeklerinin atıldığı ormanları, bazı barınakları gezdi. Istanbul ve sehrin sahipsiz sakinleri sokak hayvanları ile ilgili izlenimlerini aşağıdaki film ve linkten izleyebilirsiniz.

Linda Taal from Strichting ActieZwerfhonden, the animal protection organisation in Netherlands, came to Istanbul in the first week of August 2007. She visited the city as well as the forests where stray dogs are dumped and some shelters. She tells her impressions about Istanbul and the homeless inhabitants of the city in the film and links below.

English:

http://www.actiezwerfhonden.nl/engels/reisverslagen/augustus2007eng.htm


Türkçe:

http://www.actiezwerfhonden.nl/turksesite/reisverslagen/augustus2007tu.htm

Tuesday, July 17, 2007

NURTEN AKORAL'A VEDA



Türkiye’deki hayvan korumacılık mücadelesinin öncülerinden Sevgili Nurten Akoral’ı kaybettik.

Nurten Hanım, Bodrum’da çıkan orman yangını sırasında bahçesinde baktığı kedi ve köpekleri kurtarmak için alevlerin içinde daldı. Ağır yaralanarak kaldırıldığı hastanede hayata gözlerini yumdu.

Hayvanlara adanmış bir ömür, yine hayat kurtarmak için onurlu bir biçimde son buldu.

Onun hayatı nefsinden vazgecebilmenin, kendi benliğini zor durumdaki canlılara adamanın destansı hikayesidir.

Nurten Hanımı rahmetle anıyor, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.

Nur içinde yatsın.

FAREWELL TO NURTEN AKORAL

We have lost one of the founders of animal protection movement in Turkey.

Ms Nurten Akoral died, as she tried to rescue her dogs and cats, during the forest fire in Bodrum.

A life dedicated to animals ended honorably to rescue them.

Her life is an epical story of dedication of one’s self for those in need.

We wish her to rest in peace.

Monday, July 16, 2007

KÜTAHYA'DAN ÇIĞLIK



Kütahya Belediyesine ait olan barınaktaki 200 köpek son derece kötü koşullarda yaşam savaşı veriyor. Belediyenin, daha önce köpek mevcudu 800 olan bu barınaktaki köpekleri kısırlaştırıp şehir dışına atmaya başlamasından sonra barınakta 200 köpek kaldı. Kısırlaştırma işi deneyimsiz veterinerler tarafından yapılıyor. Şehir dışına atılan hayvanlar açlık ve susuzlukla yaşam savaşı veriyor. Şehre geri dönmeyi başaranlar belediye ekiplerince zehirleniyorlar.

Türkiye'nin birçok yerinden benzer şikayetler geliyor. Belediyeler yasayı bir itlaf uygulamasına dönüştürdüler. Hayvanseverler çaresiz. Hayvanlar inanılmaz kederler içinde.

Lütfen bu çığlıkları duyun. Yetkilileri uyarın. Çaresizlik içinde hayvanlara yardım etmek için mücadele eden gönüllülere destek olun.

Daha detaylı bilgi ve Kütahya Hayvan Koruma Derneği ile irtibat kurmak için: www.kdhsd.org sitesini ziyaret edin.

Bu uygulamayı protesto edin:

Kütahya Belediye Başkanı Mustafa İça bmasa@kutahya.bel.tr 0274 2236044
Kütahya Valisi Şükrü Kocatepe kutahya@kutahya.gov.tr 0274 2236003
Kütahya Belediyesi Veteriner Işleri Müdürü Cengiz Çobankaya bmasa@kutahya.bel.tr 0274 2236012’den dahili 216.


A CRY FROM KUTAHYA


200 dogs in the shelter owned by Kutahya Municipality struggle to live in terrible conditions. The number of dogs in the shelter was 800 before the municipality started to dump dogs out of the city although the law clearly states that neutered animals should be put back into their territory. The neutering is done by inexperienced municipality vets. The animals dumped out of the city die of hunger and thirst while those that can make their way back to their territory are poisoned by the municipality teams.

Similar complaints are coming from many cities in Turkey. Municipalities have turned the Animal Protection Law to a cruel killing execution. Animal protection volunteers are helpless, animals try to survive the torture.

Please hear their cries. Send your protests to those who are responsible for this appalling situation and support the volunteers who are trying to help these animals.

For detailed information and contact please visit www.kdhsd.org

For protests:

Kütahya Major Mustafa İça bmasa@kutahya.bel.tr 0274 2236044
Kütahya Governor Şükrü Kocatepe kutahya@kutahya.gov.tr 0274 2236003
Kütahya Municipality Veteriner Department Head Cengiz Çobankaya bmasa@kutahya.bel.tr 0274 2236012- ext: 216.

Sunday, July 8, 2007

UMUT VEREN ADIMLAR


TÜNELİN UCUNDAKİ IŞIK- LIGHT AT THE END OF THE TUNNEL

Istanbul Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Hasan Gençdal yeni bir uygulama başlatarak, belediyeye ait hayvan rehabilitasyon merkezlerinde hafta sonu da bir veteriner hekimin nöbetçi olarak görev yapmasına karar verdi. Daha önce, bu merkezlerde hafta sonu ve tatil günlerinde görevli veteriner hekim bulunmuyordu.

Hasan Gençdal, bunun yanı sıra hasta ve sakat hayvanların Fatih'teki Hayvan Hastanesine sevkedilerek tedavi edilmesi uygulamasını da başlattı.

Sayın Gençdal’ı bu kararlarından dolayı kutluyoruz.

Sahipsiz hayvanların yaşam koşullarını iyileştirme yönündeki her adımı destekliyoruz.

HOPEFUL STEPS

Head of Istanbul Municipality Veterinary Department, Mr. Hasan Gençdal has started a new execution and appointed a veterinary to work in weekends in rehabilitations centers run by the municipality. Until now, there was no veterinary working at these centers on weekends and holidays.

Mr. Gençdal has also given directives for sick and handicapped animals to be medically treated at the animal hospital in Fatih.

We congratulate Mr. Gençdal for these decision.

We support all steps that will improve the living conditions of stray animals.

"ŞEHRİN HAYALETLERİ" ULUSLARARASI KİEV FİLM FESTİVALİNDE





EHDKD’nin filmi “Şehrin Hayaletleri” Kiev Uluslararası Film Festivali “Steps”de yarışmaya kabul edildi. Yarışma 4 Ekim 2007 Hayvanları Koruma Gününde Ukrayna, Kiev’de yapılacak.


Yönetmenliğini Mert Başaran’ın yaptığı, Müşfik Kenter’in seslendirdiği, Ivan Jimenez’in koordinatörlüğünü yaptığı, Hollanda’dan ActieZwerfhonden ve Wereld Asielen Derneklerinin katkılarıyla çekilen “Şehrin Hayaletleri” filmini yeniden seyretmek isterseniz asagidaki link'i tıklayiniz:




“GHOSTS OF THE CITY” IS AT THE KIEV INTERNATIONAL RIGHTS FILM FESTIVAL, “STEPS”

EHDKD’s film “Ghosts of the City” has been elected to the international competition at the Kiev Film Festival “Steps”. The competition will be held in Kiev, Ukraine on October 4, 2007, Animal Rights Day.

If you want to watch again “Ghosts of the City” directed by Mert Başaran, voiced by Richard Dooley, coordinated by Ivan Jimenez and sponsored by ActieZwerfohonden and Wereld Asielen from Netherlands, please click the link below:

Thursday, June 21, 2007

BOŞ YERE ZAMAN KAYBI



“Olağan süpheliler”in Içişleri Bakanlığı ve Emniyet Müdürlüğüne yaptıkları sayısız ihbar sonucunda derneğimizin tüm defter ve hesapları Istanbul Valiliği Dernekler Masası tarafından incelendi.

Bugün, Dernekler Masasından, tüm evraklarımızı, her türlü hesap ve faaliyetlerimizin son derece düzgün ve yasal olmasından dolayı tebrik edilerek geri aldık. Bize emanet edilen her kuruşu, her zaman, titizlikle yardıma muhtaç hayvanlara harcadık. Bunun kanıtlanmış olmasından dolayı gururluyuz.

Şimdi uyduracakları yeni şehir efsanelerini merakla bekliyoruz. Ama biraz da yaratıcılık ve zeka lütfen!

WASTE OF TIME FOR NOTHING

As a result of the continuous denunciations made by “the usual suspects” to the Ministery of Internal Affairs and Police Headquarters, EHDKD’s financial papers and all documents were examined by the Istanbul Government Department of Civil Organisations.

Today, as we received our documents back, we were congratulated by the authorities for our activities and financial records to be clean and legal. We have always spend with utmost accuracy every penny donated to us for animals in need. We are proud that this has been proved now.

We are waiting with anticipation for new conspiracy theories they will make up. This time we expect some kind of creativeness and intelligence for God’s sake!

Wednesday, June 20, 2007

BALIĞA GİTTİ


Istanbul Büyükşehir Veteriner Işleri Müdürü Arif Irfan Eker Su Ürünleri Müdürlüğüne atandı. Veteriner Işleri Müdürlüğüne Hasan Gencdal, Müdür Muavinliğine ise Hüner Öztürk atandı.

Bu görev değişikliğinin yeni bir dönemin başlangıcı olmasını diliyoruz. Bundan böyle icraatın, Hayvan Hakları Yasasına uygun bir biçimde yapılmasını, sokak hayvanlarının kısırlaştırılp tedavileri tamamlandıktan sonra ücra ormanlara degil alındıkları yere bırakılmalarını temenni ediyoruz. Yeni yönetimin, Istanbul’un sokak hayvanı sorununun çözülmesi için, sivil toplum örgütleriyle dialog ve koordinasyon içinde çalışmasını umuyoruz.

Kanuna aykırı her türlü icraata karşı hukuk mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız.

GONE FISHING

Arif Irfan Eker, the head of Istanbul Municipality Veterinery Deparment is appointed to The Sea Products Deparment. Hasan Gencal is on duty as the head of Veterinary Department with Huner Ozturk as his deputy.

We wish this to be the beginning of a new era and hope that the execution from now on will be in accordance with the Animal Protection Law and that strays which are collected for neutering are released back to their territory instead of being dumped in distant forests. We expect that the new team works in dialogue and cooperation with animal protection organizations for the solution of the stray animal problem of Istanbul.

We will not hesitate to start a legal struggle if and when the execution is against the Animal Protection Law.

Thursday, June 7, 2007

TAYAKADIN KÖYÜ İLKÖĞRETİM OKULUNDA EĞİTİM PROGRAMI









6 Haziran günü, SHKD ile birlikte Tayakadın Köyü Ilköğretim Okulundaydık. Tayakadın köyü, belediyelerin köpekleri attıkları, şehrin kenarındaki köylerden biri. 300 öğrenciye, üç grup halinde yaptığımız, ve tam gün süren eğitim programında, sokak hayvanları ile ilgili bilgi verdik, hayvanlara karşı duyarlılık uyandırmaya çalıştık, hayvanların da acı çeken, korkan, sevinen canlılar olduklarını vurgulayarak onlara karşı merhametli davranmak gerektiğini anlattık.

SHKD yöneticisi veteriner hekim Murat Bekhan’ın “slide-show” eşliğinde interaktif olarak sunduğu programı çocuklar ilgi ve heyecanlı bir katılımla izlediler.

Programdan sonra Frito-Lay ve McDonalds firmalarının ikramlarınından sonra Ronald’in palyaço şovunu izleyerek eğlendiler.

Onlar için unutulmaz bir gün olduğunu umuyoruz. Bizim için de unutulmaz bir gündü. Oradan, çocuklardan çok şey öğrenmiş olarak geri döndük.

Bizi davet eden Türkan Hocaya, bütün eğitim kadrosuna, programa katılan tüm öğrencilere ve projeye destek veren Frito Lay ve Mc Donalds firmalarının yöneticilerine teşekkür ederiz.

Program sırasında çektiğimiz filmlerden oluşan slide show’u aşağıdaki link’den izleyebilirsiniz:

http://www.flickr.com/photos/8722765@N07/show/



EDUCATION PROGRAM AT TAYAKADIN VILLAGE PRIMARY SCHOOL

On June 6, we were at Tayakadin Village for an education program. Tayakadin is a suburban village at the outskirts of Istanbul , a district where municipalities are dumping dogs. In the education program we made for 300 students, in three seperate groups, we taught them what stray animals are, tried to raise their sensitivity towards them, explained that animals have feelings of hunger, pain, thirst, fear just like human beings and asked them to be compassionate towards animals.

They joined the interactive educational program given by Vet Murat Bekhan with interest and joy.

After the program, Frito_Lay and Mc Donalds offered drinks and snacks to the children who also enjoyed watching Ronald’s clown show.

We think it was an unforgettable day for them as it was for us. We returned home from Tayakadin village having learned many things.

We are grateful to Turkan Hoca who invited us, to all the teachers of the school, to all the students who attended the program and to the directors of Frito-Lay and Mc Donalds who supported this program.


You can watch the slide show of the program from the link below:

http://www.flickr.com/photos/8722765@N07/show/

Tuesday, May 29, 2007

SARIYER BELEDIYESİNE KARŞI İKİ AYRI DAVA

25.05.2007 tarihinde EHDKD Başkanı Deniz Bingöl ve hukukçuları, Sariyer Cumhuriyet Savcılığına giderek, Saryer Belediye Başkanı Yusuf Tülün, zabıta birimi başkanı ve belediyedeki hayvanları toplamakla sorumlu kişiler hakkında suç duyurusunda bulundular.
Hayvan Hakları Yasası ve Çevre Yasası'na muhalefetten dolayı şikayet içeriği taşıyan duyuruda şu ifadelere yer verildi:
"İlgili işlemi uygulayan idare, sahipsiz hayvanları hiçbir şekilde yaşama şartlarını bilmedikleri ormanlık arazilerde ölüme terketmektedirler. Bu hayvanların o doğal koşullarda yaşaması mümkün değildir. Zaman zaman sahipli ve karneli hayvanları da Kemerburgaz'daki ormanlara götürüp bırakmaktadırlar. Nitekim Lale Halimoğlu isimli yurttaşın karneli köpeği bu şekilde alınmış ve kendisi Sarıyer Sulh Hukuk mahkemesinde Sarıyer Belediyesi aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açmıştır.
Kemerburgaz yolunda meydana gelen trafik kazalarının bir bölümü de bu uygulamadan kaynaklanmaktadır. Yola çıkan ve doğal koşulları bilmeyen sahipsiz hayvanlar yüzünden bazı araçlar yoldan çıkmış, devrilmiş ve takla atmıştır. Bu işin bir sorumlusu var ise gerekli önlemleri almadan ve hayvan hakları ile ilgili mevzuata uymadan toplama ve ıslah işlemini gerçekleştiren Sarıyer Belediyesi'dir."

TWO COURT CASES AGAINST SARIYER MUNICIPALITY

In 25 May, 2007, EHDKD Director Deniz Bingol and their attorney at law went to Republican Prosecutor in Sariyer to open a court case against Sariyer Major Yusuf Tulun, head of municipality police and the members of dog catching team.
The summary of the content of the letter of complaint based on the Animal Protection Law is as follows:
“The municipality is dumping stray animals to die in forest areas where they don’t know how to survive. It is impossible for these animals to live in those natural surroundings. From time to time even animals with an owner are also dumped in forests around Kemerburgaz. Lale Halimoglu, a citizen living in the district, has opened a case for compensation of her material and moral loss after her dog was taken by the municipality.
“The traffic accidents in Kemerburgaz road also result from this irresponsible and illegal execution. Some severe traffic accidents occurred because of stray animals jumping to the roads in search of their way to their territory or for food. The responsibility for these is the municipality who collects and rehabilitates dogs not according to the Animal Protection Law and the regulations for its implementation.”

Tuesday, May 15, 2007

KISIRLAŞTIR AŞILAT ORMANA AT

Istanbul'daki hemen hemen bütün belediyeler, özellikle Küçükçekmece, Beylikdüzü, Bağcılar, Sarıyer, Esenler, Gaziosmanpaşa Belediyeleri, sokak hayvanlarını kısırlaştırdıktan sonra şehrin dışındaki ormanlık alanlara, yoğun olarak da Göktürk, Princci, Imrahor, Taşoluk, Sazlıbosna, Boğazköy, Arnavutköy, Bolluca ve Habibler'e atıyorlar. Hayvanlar ya birbirlerini parçalayarak ya da açlıktan ölüyorlar. Hayvanseverler ve bazı hayvan dernekleri, örneğin SHKD, bu bölgelere atılan hayvanlara yemek taşımaya, sakat, uyuz ve yaralı olanları kurtarmaya çalışıyorlar. Istanbul çevresinde büyük bir katliam yaşanıyor.

Lütfen, onların çığlıklarını duyun, duyurun ve bu katliama duyarsız kalmayın.
Lutfen sokağınızdaki hayvanı alması için belediyeleri aradığınız zaman o hayvanın akıbetinin ne olacağını düşünün.

Asağıda seyredeceğiniz videolar, SHKD'nin ormana atılan köpeklere yemek götürme ve uyuz ve hasta olanları kurtarma çalışmaları sırasında çekilmiştir.


NEUTER VACCINATE AND DUMP TO FORESTS

Nearly all local municipalities dump dogs to forests after neutering them. Dogs die there either by tearing each other apart or from hunger. Animal protectors and some animal organizations like SHKD are trying to bring food to these dogs and try to rescue those that are wounded, weak or have mange. There is a terrible massacre going on around the cities.

Please, hear the cries coming from nearby forests and don’t be indifferent to this crime.
Please, think about what will happen to the animal when you call a municipality to take it away.

The films you are going to watch below were shot during the feeding and rescue operations of SHKD.





















Friday, May 11, 2007

TEPECIK'E ATILAN KÖPEKLER
















Büyükçekmece Gölünün Tepecik Mevkii’ne yaklaşık bir ay önce 35 köpek atılmıştı.
Aynı yere geçenlerde 10 köpek daha bırakıldı. Bazıları iskelet gibi. Çoğu mavi küpeli. Yeni kısırlaştırılmış. Birkaç tane IBB küpeli olan köpek de var. Yukarıdaki fotograflardan birinde, bir ay önce atıldıktan sonra ölen bir köpeğin kafasını yeni bırakılanlardan birinin yediğini görüyorsunuz.

Belediyelerin vahşi uygulaması devam ediyor.

DOGS DUMPED AT TEPECIK

Nearly one month ago 35 dogs were dumped at Tepecik District near Buyukcekmece Lake. 10 new dogs were dumped there recently. Some of them are are so thin to look like skeletons. Most of them have blue tags. Some have white tags of Istanbul Municipality. In one of the photographs above, you can see one new comer eating the bones of a dog dumped which died after being dumped there one month ago.

The brutal execution of the municipalities continues.

Monday, May 7, 2007

EHDKD'NİN HAYVANLARA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI YENİ KAMPANYASI

Sokaklarımızda yaşam mücadelesi veren binlerce hayvanın yaşadığı acılara lütfen kayıtsız kalmayın. Yanıbaşımızda süregelen bu şiddete son verilmesi için destek verin ve lütfen EHDKD’nin hazırladığı bu kısa filmin dağıtımı için yardımcı olun.

Gülümser Kermen’e, Ceren Kul’a, filmin gerçekleşmesi için emeğini, enerjisini ve yeteneklerini seferber eden Özgür Hamza, Levent Yalgın ve tüm Alice BBDO çalışanlarına teşekkür ederiz.



EHDKD’S NEW CAMPAIGN AGAINST ANIMAL CRUELTY

Please don’t be indifferent to the agony of thousands of animals that are striving to live in the streets. Please give support to end this cruelty and help distribute this short film prepared by EHDKD.

With our special thanks to Gülümser Kermen, Ceren Kul, Ozgur Hamza, Levent Yalgın and all the Alice BBDO staff who kindly devoted their time, energy and talent to the production of this film.





EHDKD’S NEUE KAMPAGNE GEGEN DER GRAUSAMKEIT

Bitte bleiben Sie zu der Qual von Tausenden der Tieren, die versuchen auf den Strassen zu überleben, nicht gleichgütig. Bitte geben Sie Eure Unterstützung, diese Grausamkeit zu beenden.
Bitte helfen Sie diesen kurzen Film, der von EHDKD vorbereitet wurde, zu verteilen.
Unser spezieller Dank an Gülümser Kermen, Ceren Kul, Ozgur Hamza, Levent Yalgin und Alice BBDO Personal, die sich deren Zeit, Energie und Talent der Produktion dieses Filmes widmete.



Thursday, April 26, 2007

SAYIN BAYAN VERHEUGEN ISTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI SAYIN KADİR TOPBAŞ'I ZİYARET ETTİ




Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Sayın Günter Verheugen'in eşi ve Pro Animale Derneğinin iyi niyet elçisi Sayın Gabrielle Verheugen ve Pro Animale Derneği başkanı Sayın Wothke 17 Nisan, 2007'de, Istanbul’da uygulanan kısırlaştırma projesi hakkında görüsmek üzere Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş’ı ziyaret etti.

Sayın Verheugen, Bursa Osmangazi Belediyesi tarafından yaptırılan rehabilitasyon merkezinin tüm Avrupa için örnek bir tesis olduğundan ve Pro Animale derneğinin öncülüğünde gerçekleştirilen Karacabey Ayı Merkezinden bahsettikten sonra kısırlaştırma projesinin Istanbul gibi çok büyük bir şehirde uygulanmasının ne kadar zor olduğunun bilincinde olduklarını hatırlatarak, IBB’nin bu konuda Avrupa’dan her türlü eğitim ve danışmanlık yardımı alma talebine yardımcı olmaya hazır olduklarını belirtti.
Toplantıda bulunan dernek temsilcimiz, kısırlaştırılan sokak hayvanlarının birçok yerel belediye tarafından ormanlara atıldığını hatırlatarak bu uygulamanın önlenmesi isteğini dile getirdi.

Sayın Kadir Topbas, Sağlık Daire Başkanı Sayın Mehmet Yıldırım’a yerel belediyelerin yetkililerini bir toplantıya çağırarak, kısırlaştırma uygulamasında belediyeler arasında koordinasyon sağlamasını temin etmesi talimatını verdi.

Bayan Verheugen, EHDKD’nin bu konuyu kendisi adına takip edeceğini ve kendisini bilgilendireceğini hatırlatarak bu toplantıların başarılı olmasını temenni ettiğini belirtti ve bu ziyaretin Istanbul’daki sokak hayvanları için bir umut olmasını diledi.

MS. VERHEUGEN VISITED ISTANBUL MAJOR MR KADIR TOPBAS

On April 17, 2007, Ms Verheugen, European Parliament Vice President Günter Verheugen's wife and ambassador of good will for Pro Animale and president of Pro Animale Ms. Wothke visited Istanbul Major Mr Kadir Topbas.

Ms. Verheugen after mentioning about the success of the Rehabilitation Center in Osmangazi which she admitted to be exemplary for all Europe, and referring to the Karacabey Bear Center supported by Pro Animale, she said she is aware of the fact that implementing neutering project in Istanbul is a huge task. She offered to do all she can to provide any consultancy or educational help needed from EU for a successful implementation of the project for solving the stray dog problem of Istanbul.

Our representative who was also at the meeting, reminded the Major about dogs dumped in forests after being neutered by many regional municipalities.

Mr. Topbas gave an instruction to Mr. Mehmet Yildirim the head of the Health Department to organize a meeting and invite all managers of veterinary departments of regional municipalities with the purpose of achieving a coordination between the municipalities. Ms Verheugen reminded Mr Yildirim that EHDKD will be in close contact with him representing herself to take information about the outcomes of the meeting and expressed her wish that this meeting will be hopeful for the stray animals of Istanbul.







Wednesday, April 18, 2007

KATLİAM DEVAM EDİYOR






Sayın Güler Gülhan’dan aldığımız mektupta şöyle diyor:

“Birbuçuk yıl önce Büyükçekmece Gölünün kenarında, Tepecik Mevkiine 60 kadar kısırlaştırılmış köpek atılmıştı. Biz, bu köpekleri gün aşırı beslemeye gidiyorduk. Geçtiğimiz günlerde, aynı bölgeye toplama kampından çıkmışcasına bir deri bir kemik 35 köpek daha atıldı. Aralarında avuç içi büyüklüğünde yavrularıyla birlikte atılan anneler de var. Buraya daha önce atılmış köpekler yeni gelenleri bölgelerine kabul etmedikleri için, yemek yemeğe gelmeye dahi korkuyorlar. Hepsi perişan durumda. Bu köpeklerin kulağında Istanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait beyaz küpeler var. Küpelerin üzerinde hangi bölgeden alındıklarını gösteren numara yok. Yavruları sahiplendirmek için evime aldım. Oraya götürecek yemek bulmakta zorluk çekiyorum.”


Tarihci Murat Bardakçı’nın yazdığına göre, 19. yüzyılın ilk çeyreğinde, Ikinci Mahmut zamanında Istanbul’daki tüm köpekler yakalanıp Hayırsızada’ya gönderildiğinde halk, “Hayvanlara eziyet etmek uğursuzluk getirir, başımıza iş açılır, köpekleri orada bırakmayalım” diye homurdanınca sağ kalan köpekler teknelere konulup tekrar Istanbul sokaklarına salınmış.

Ne yazık ki, bugün ne Istanbul halkı, ne de sehrin yerel yöneticileri 19.yüzyılın ilk çeyreğinde yaşayan atalarımızın gösterdiği hassasiyeti göstermiyorlar.
Bu katliam ne zaman bitecek? Istanbul'lular ormanlardan gelen bu çığlıkları ne zaman duyacaklar?

MASSACRE IS CONTINUING

Ms. Guler Gulhan sent the following e-mail:

“About sixty neutered dogs were dumped in Tepecik area near Buyukcemece Lake, one and a half years ago. We were going there to feed the dogs every other day of the week. Last week, thirty five more dogs were dumped at the same area. They were as skinny as they were coming from a concentration camp and some of them were mothers with babies as big as the palm of one’s hand. The new comers are even afraid to come to eat what we bring them because the ones that were dumped there before don’t accept them in the territory. All of them are in appalling condition. These dogs have Istanbul Municipality tags in their ears without any numbers showing from which area they were collected. I have taken the puppies home for rehoming. I have difficulty finding food to bring them.”

Historian Murat Bardakci wrote that in the first quarter of 19th century, under the rule of Mahmut the Second, all Istanbul dogs were collected and dumped in Oxeia Island. The citizens who heard the cries of dogs protested by saying: “Torturing dogs will bring us bad luck. Bring the dogs back.” The dogs which survived were brought back to the city and released in the streets.

Unfortunately, today, neither the citizens of Istanbul, nor the local governments show the same sensitivity as our ancestors did.
When will this massacre stop? When will the citizens of Istanbul hear the cries coming from the forests and far away areas?

Wednesday, April 11, 2007

EHDKD, "ŞEHRİN HAYALETLERİ" DÖKÜMANTER FİLMİNİ GURURLA SUNAR



Sokak köpeklerine karşı toplumsal duyarlılık oluşturmak, “kısırlaştır-aşılat-yaşat” projesinin sokak hayvanı sorununa tek etkili, uygar ve insani çözüm olduğunu anlatmak için bir film yaptık.
Onların da Tanrı’nın ümmeti olduğunu,
bize emanet olduklarını,
bu dünyanın sadece bize ait olmadığını anlatmaya çalıştık.

Merhamete bir çağrı yapmak istedik.

Filmi seslendiren Müşfik Kenter’e
Değerli konuklarımız,
Prof. Dr. Hüseyin Hatemi’ye,
Orhan Gencebay’a,
Müjde Ar’a,
Kadir Çöpdemir’e,
Mahmut Velayi’ye,
Baba Zula’ya,
Ve diğer konuklarımıza,

Yönetmen Mert Başaran’a,
Müzikleri yapan Ayşe ve Ümit Önder’e,
Proje Koordinatörü Ivan Jimenez’e ,
Hollanda'lı hayvan koruma derneği ActieZwerfhonden'e
ve Stichting WereldAsielen.

TEŞEKKÜR EDERİZ.



EHDKD IS PROUD TO PRESENT THE DOCUMENTARY “GHOSTS OF THE CITY”:

We have made this film in order to increase awareness about the stray dog issue in our country, Turkey and to explain that “neuter-vaccinate-return” is the only human, effective and civilized way of solving the stray animal problem.

We wanted to remind you that they are also God’s creatures,
which deserve love and affection,
and that this world doesn’t belong to only us.

We wanted to make a call for compassion.

WE THANK;

Richard Dooley who voiced the film in english

Our guests:

Prof Dr. Hüseyin Hatemi,
Orhan Gencebay,
Mujde Ar,
Kadir Çöpdemir,
Mahmut Velayi,
Baba Zula,
and other participants,

Director Mert Başaran,
The Composers Ayşe and Ümit Önder,
The Project Coordinator Ivan Jimenez
and the international animal protection organisations ActieZwerfhonden and Stichting WereldAsielen.

Monday, April 9, 2007

945000000592403 NUMARALI KURBAN


Onu Belgrad ormanında bulmuştuk. Chip numarasından araştırdığımızda, Istanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Habibler Kum Ocağından alındığını öğrendik. Bulduğumuz yerden en az 30 kilometre uzaktan alınmış ve ormana atılmıştı. Perişan haldeydi. Onu SHKD barınağına götürdük. Adını Cesur koyduk.

Aradan aylar geçti. Tedavi edildi. Şimdi sağlıklı ve mutlu.

SHKD’ye ve onu şefkatle tedavi eden Veteriner Teknikeri Ömer Atış’a teşekkür ederiz.

Köpeklerin yerlerinden alınarak ormanlara atılması için karar veren bu kararı uygulayan herkese soruyoruz: Yaşadığı yerden alarak ormanlara attığınız yüzlerce hayvanın günahının vebalini nasıl taşıyorsunuz, nasıl huzur içinde uyuyabiliyorsunuz? Bu yaptığınızın Hayvan Hakları Yasasına aykırı olduğunun farkında mısınız?

VICTIM NUMBER 945000000592403

We had found him in the Belgrad forest in a miserable condition. We found out, from his chip number, that he was taken from Habibler Sand Mines which was about 30 km away from where we found him. We took him to SHKD shelter for medical treatment. We named him Cesur- meaning brave.

Months passed by. He was medically treated. Now he is healthy and happy.

We thank SHKD and Veterinary Technician Omer Atis who treated him with affection.

We ask to all those that are responsible of this : How can you sleep peacfully with the responsibility of hundereds of dogs you have thrown in forests, far away from the places they belong.? Are you aware of the fact that this execution is against the Animal Protection Law?


Friday, March 30, 2007

HAYIRSIZADA KATLİAMI YENİDEN Mİ SAHNELENİYOR?

Bir okuyucu mektubu: Sevgili Christine Ulrich'in son günlerde Istanbul'da yasanan dehşetle ilgili yorumunu sunuyoruz:

"1910 yılında, yüz yıldan daha kısa bir süre önce Istanbul’daki bütün köpekler toplanıp Hayırsızada’ya atılmış; orada açlık ve susuzluktan ölüme terkedilmişti. Aynı trajedi bugün tekrar yaşanmaktadır.

"Şu farkla ki : Bu sefer atıldıkları ormanlardan gelen çığlıklar şehirden duyulmamaktadır.

"Şu farkla ki: Bu hayvanlar kısırlaştırılmış, aşılanmış, bunu gösterecek şekilde kulaklarına küpe takılmıştır. Bazıları yıllarca önce kısırlaştırılmış olan, insanların benimsediği ve baktığı köpeklerdir.

"Şu farkla ki: Bu hayvanların çoğu, deneyimsiz belediye veterinerleri tarafından, bazıları daha bebekken yanlış kısırlaştırıldıkları için hasta ve kanamalıdırlar.

"Şu farkla ki: Bugün 2007 yılındayız, yani 21. yüzyılın başındayız.

"Fakat hiçbir şey değişmemiştir.

"TAM TERSİNE;

"Köpekler, Istanbul’u çevreleyen ormanlarda açlık ve susuzluktan ölmektedir. Bunlar Istanbul’un hayvansever halkının sevdiği, yıllardır baktığı, şimdi çok özlediği, yaşadığı mahalleye ve insanlara alışmış köpeklerdir. Hayvanseverler bu nedenle ormanlara yemek taşımak için helak olmaktadırlar- kızgın taşın üzerine dökülen bir damla su mu?- Hayır bir umut çığlığı!

"Arif Eker de ormanlara yemek göndermektedir: Ne acıklı bir iki yüzlülük! "


Are They Heading for a New Marmara Tragedy?

Comment from Dear Christine Ulrich about what is going on lately in Istanbul:

"Barely a hundred years after stray dogs of Istanbul were brought to the Isle of Hayirsizada in the Marmara Sea to starve there. The same misery seems to repeat.

"Difference: Today the dogs are thrown into the forests, similar to islands, from where the cries of the animals can hardly be heard.

"Difference: These animals had been neutered, vaccinated and tagged before, some of them already years ago. Some of them are dogs that have been cared for and fed by inhabitants.

"Difference: These animals are sick and bleeding because they were carelessly neutered by unexperienced municipality vets, some of them when they were only puppies.

"Difference: This is 2007 and not the mere beginning of the 20th century.


"But nothing has changed.

"ON THE CONTRARY:


"In the woods surrounding Istanbul, dogs are starving to death, without any food, without even water. Those are the dogs that the animal loving inhabitants of Istanbul miss from their deepest hearts. Yes, that’s why animal lovers try to help by bringing food – a drop on the hot stone... no, a signal!

"Mr Arif Eker also sends food – what a disgusting hypocresy."

Tuesday, March 27, 2007

BOLLUCA













Neredeyse tüm yerel belediyeler ve IBB’nin, köpekleri kısırlaştırıldıktan sonra ya da kısırlaştırmadan, daha önce hayvan koruma dernekleri tarafından kısırlaştırılanlar da dahil olmak üzere, ormanlara atmaları sonucunda bu hayvanların bir kısmı açlıktan telef olurken, diğer bazıları da civar köylere sığınmaktadır. Ne yazık ki hayvanların biraz yemek bulmak için gittikleri bu köylerde başlarına gelenler de içler acısıdır. Köy halkı bu davetsiz misafirleri istememekte, zaman zaman fare zehiriyle itlaf etmektedir.

Bolluca bu köylerden biridir. Bir yandan hayvanseverler ormana atılmış köpeklere yiyecek götürmek için insanüstü bir özveriyle koştururken, diğer yandan köylüler köye sığınmaya çalışan köpekleri öldürmekle tehdit etmektedirler. Bircok hayvan bu şekilde zehirlenerek öldürüldükten sonra hayvanseverler kurtardıkları 13 köpeği, kiraladıklari metruk bir gecekondunun bodrumuna kilitleyerek koruma altına almışlardır.

Oraya gittiğimizde, güneş girmeyen bu bodrumda hapsedilmiş irili ufaklı 13 köpeği görünce dayanamadık, SHKD’den yardım istedik ve onları SHKD barınağına götürdük.

Ne ormanlara yemek götürmek, ne hayvanları zehirlenmesinler diye kömürlüklere tıkmak, ne de kurtarıp barınaklara götürmek çözüm değildir. Belediyeler Hayvan Hakları Yasasını uygulamak, yani hayvanları kısırlaştırdıktan sonra yerine bırakmak zorundadırlar. Halkın kısırlaştırılıp yerine bırakılan köpeklere tahammül göstermesi için ikna edilmesi gerekmektedir.

Bütün bunlar, belediyelerin, isteksiz, yetersiz, yillardir itlafa alısmıs kadrolarının kısırlaştırıp yerine bırakma projesini becemediğinin, bu projenin başarılı olması için, dünyadaki bircok yerde olduğu gibi hayvan koruma örgütlerinin denetimi ve isbirliğinin gerektiğinin açık delilidir. Belediyeler bu projeyi de yüzlerine gözlerine bulaştırmış ve köpeklere sistematik işkenceye dönüştürmüşlerdir.

BOLLUCA

All municipalities including the Istanbul Metropolitan Municipality has been throwing dogs into forests near the city after or before neutering them including those that have been neutered long before by animal societies. While some of these dogs starve to death in forests some of them try to find a shelter in nearby suburban districts. Unfortunately nothing but disaster is waiting for them in these villages. The people there don’t want these unexpected visitors and usually poison them.

Bolluca is one of these villages. While animal lovers try to bring food to those animals dumped in the forests by municipalities, they also try to rescue the ones at the villages from being poisoned by the people there. After many dogs were poisoned by the villagers of Bolluca, animal lovers have rent an incomplete construction site to put 13 dogs in a dark attic to save them from being poisoned.

When we went to the place, the condition of the 13 dogs in the attic where animal lovers brought food twice a week were miserable. We asked for help from SHKD who kindly accepted to rescue these dogs and gave a place to them in its shelter.

Neither taking food to forests, nor putting dogs to dark attics or putting them into shelters is a solution. The municipalities have to act according to the Animal Protection Law and put the neutered dogs back to where they belong. The public should be persuaded to tolerate the dogs that are put back to where they belong.

All these show that the unmotivated, inefficient municipality employees who are used to poisoning dogs for years can not implement the project of neuter and release. For this project to be successful, the cooperation and supervision of animal protection organizations is necessary as is the practice in many cities of the world. The municipalities have made a mess of the project of neuter and release and have turned it to a project of torture for dogs.

Thursday, March 22, 2007

ISTANBUL'UN TÜM İLÇELERİNDE KATLİAM


Dün, Sarıyer Belediyesi ekiplerinin Arıköy Sitesinden, çoğu daha önce EHDKD tarafından kısırlaştırılmış, hepsi küpeli 20 köpeği aldığını öğrendik. Bu köpeklerden özellikle bir tanesi daha önce Anadolu Ilaç Gıda Şirketinin deneyimsiz veterinerleri tarafından yanlış kısırlaştırıldığı için sürekli kanaması olan bir köpekti. Köpek toplama timinin başı Korhan Edebali’yi aradık. Köpeklerin alındığını doğruladı ve geri getirilmeyeceklerini söyledi. Hayvan Hakları Yasasına göre kısır ve aşılı hayvanların yerlerine bırakılmaları geektiğini söylediğimizde, bu durumun sadece sahipli hayvanlar için söz konusu olduğunu iddia etti. Uzun bir tartışma sonucunda, kanundan birhaber olduğu, ya da aldığı talimatın kanuna aykırı olduğundan emin olduk. Israrla bütün sahipsiz hayvanların toplanmasını savunuyordu. Toplanan bu hayvanların akıbeti ile ilgili sorularımıza ise, “başka yerlere bırakılıyor” gibi anlamsız cevaplar veriliyordu. Bu hayvanları Sarıyer civarındaki ormanlara attıklarını herkes biliyor.

Bu icraat ne yazık ki sadece Sarıyer Belediyesine özgü değildir. Hemen hemen tüm yerel belediyeler ve Istanbul Büyükşehir Belediyesi hayvanları topladıktan sonra kısırlaştırıp ya da kısırlaştırmadan ormanlara atılmakta ya da yok etmektedir. Ormanlara atmakla yok etmek arasında hiçbir fark yoktur. Ormana atılan köpekler de açlıktan izdirap çekerek ölmektedir.

Arif Eker’in ormanlara yemek gönderme teklifi hayvanseverleri oyalamaya yönelik ucuz bir manevradır. Daha ameliyat yerleri bile iyileşmeden ormana atılan yetişkin ve bebek köpekler, çaresizlik içinde ölmektedir.

Bu katliama karşı kendi ilçe belediyesini uyarmak herkesin görevidir.

Sarıyer Belediyesinin yasaya aykırı olarak yaptığı katliamı protesto etmek için lutfen: Belediye Başkanı Yusuf Tülün’e 0212 2427576 ve yusuftulun@sariyer.bel.tr 'den ulaşın. Bu icraattan sorumlu belediye başkan yardımcısı Ali Usta'ya 0533 291 24 75'den ulasabilirsiniz.


MASSACRE IN ALL THE DISTRICTS OF ISTANBUL

Yesterday we were informed that the Sariyer Municipality dog catching team has collected 20 dogs from Arikoy. Most of these dogs were previously neutered and vaccinated by EHDKD and especially one of them was improperly neutered by the AIG’s incompetent vets and had been bleeding since then. We reached the head of the catching team, Korhan Edibali, who ruthlessly told us that it was the duty of the municipality to collect all dogs which don’t have an owner even if they had a tag showing that they were neutered and vaccinated. And he added that the collected animals were released in “other places” which clearly means the forests as all forests surrounding the city are full of dogs left there to starve to death. This execution is against the Animal Protection Law 5199 which says that it is the duty of the municipalities to neuter and vaccinate all stray animals and release them at where they were taken from.

Unfortunately all district municipalities as well as the Istanbul Metropolitan Municipality are doing the same. They are collecting all stray dogs and dumping them in forests, either before or after neutering them. Forests that surround the city are full of dogs starving to death. Sending food to the forests is a cheap maneuver taken by Arif Eker to fool the animal lovers for the solution is not to take food to forests but to stop dumping dogs to forests and do what the Animal Protection Law says.

All animal protectors should protest this illegal action by calling the region municipality where they live.

For Sariyer, please call or e-mail Yusuf Tulun, the major of Sariyer from 212 242 7576 or yusuftulun@sariyer.bel.tr and call Ali Usta, deputy major responsible of this massacre: 0533 2912475

Friday, March 16, 2007

ARİF EKER! YETER!



Bu fotoğraflar Istanbul Bolluca bölgesinde çekilmiştir. Kulağında Istanbul Büyükşehir Belediyesi küpesini taşıyan bu köpek üç aylıktır ve ameliyat yeri üzerindeki gazlıbez dahi çıkarılmadan Bolluca'ya atılmış ve orada ölmüştür. Diğer fotoğrafta ise yine o bölgeye atılan diğer köpekler görülmektedir.

Görüldüğü gibi, hiçbir şey değişmemiştir. Istanbul Büyükşehir Belediyesi Veteriner Işleri Müdürlüğünün icraati aynen devam etmektedir. Köpekler yine, özensiz bir şekilde ameliyat edildikten sonra, daha yaraları bile iyileşmeden alındıkları yere değil, özellikle uzak bölgelere, ormanlara atılarak ölüme terkedilmektedir. Hayvanseverler haftanın belli günleri, yerleşim alanından uzak yerlere atılan hayvanlara yemek taşımakta, hasta ve yaralı olanların tedavilerini yapmaktadırlar.



Bu zulüm ne zaman bitecek? Yüreklerimizi yaralayan bu sahneleri daha ne kadar görmeye devam edeceğiz? Bu cinayetin sorumluları ne zaman hayvanların da Tanrı'nın ümmeti olduğunu hatırlayacaklar?



ARIF EKER! STOP THIS TORTURE!

These pictures were taken in a nearby distict of Istanbul. The dead dog with the Istanbul Municipality's tag on his ear, in the first three pictures is only three months old, operated, and dumped with the qauze on its wound. The other picture shows dogs dumped at the area where there is nothing available to eat. Animal portectors are trying to carry food to this place once or twice a week.


As is seen in the pictures, nothing has changed about the execution of Istanbul Metropolitan Municipality Veterinary Department. Dogs operated in a careless way, by unexperienced vets and dumped even before their wounds have healed to far away places where they don't belong, where they can find no food or water.


When will this torture stop! When will we not be seeing these appaling pictures. When will those who are responsible for these realize that these animals are also God's creatures deserving the right to live.

Thursday, March 8, 2007

GÜLÜNÇ YALANLAR




http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=6074995


Yukarıdaki link’deki yazı, malum konuların dertleşme platformu Feyza Algan- Guzin Abla sütununda yayınlanmıştır. Atıf yapılan deli saçması mektup Susen Erkus’a aittir. Bastan asagi tutarsız yalanlarla doludur. Mektupta neredeyse bir doğru cümle bile yoktur. Iddialar sadece yalan değil aynı zamanda mantık dışı ve çelişkilidir. Cevap vermek bile Susen Erkuş'u hiç hak etmediği şekilde ciddiye almak demektir. Onun seviyesine inip gerçek dışı suçlamalarla uğraşmayacağız.
Robert Smith Avrupa'daki tüm hayvan korumacılar tarafından sadece Istanbul'daki değil Romanya'daki "kısırlaştır- aşılat-yaşat" projelerinin mimarı olarak bilinmektedir. Kendisi Istanbul'un birçok ilçesindeki kısırlaştırma çalışmalarını finanse etmiştir. 1998'den beri Türkiye'deki 20.000 sokak köpeğine ücretsiz tıbbi tedavi yapılmasını sağlamıştır. Belediyeler tarafından Hasdal çöplüğünde açlıktan ölüme terkedilmiş olan 1000 köpeği kurtarıp tedavi ettikten sonra barınağında bakılmalarını finanse etmiştir.
Susen Erkuş kıymeti kendinden menkul, herkesce malum bir "hayvansever"dir ve yaptığı bu gerçekdışı ithamların hesabını adalet önünde verecektir. Bu güne kadar hiçbir savcı ya da polis, her mantıklı insan gibi bu gülünç ve akıl dışı iddiaların hiçbirini ciddiye almaya değer görmemiştir.
Son üç aydır, Feyza Algan'a ait olup SHKD barınağında kalan iki köpeğin tüm masrafları, barınakta kalan, kurtarılmış diğer 250 köpekle birlikte Robert Smith tarafından ödenmektedir. Bu köpekler, sahiplerinin sütünundaki gerçekdışı suçlamalardan sorumlu tutulamayacağından, SHKD onlara yardım etmeye devam edecektir. Feyza Algan onların masraflarına katılmak için hiçbir teşebbüste bulunmadığı gibi, onları ziyaret etmeye bile zahmet etmemiştir.
PREPOSTEROUS LIES

The letter below was published recently in Feyz Algan-Guzin Abla’s column; this journalist is a well known agony aunt who answers readers’ questions about their personal and sexual problems. The letter below was concocted by Susen Erkus. Every single allegation is a lie. There is hardly a word of truth in it. Many of the accusations are not only false, they are illogical and contradictory. Even responding to such nonsense is to take Susen Erkus seriously, which she hardly deserves. We do not intend to sink to her level by trading accusations.

Robert Smith is well known to animal lovers all over Europe as the architect of Neuter & Return projects not only in Istanbul but in many parts of Romania. He has financed Neuter & Return in many districts of Istanbul. He has provided free veterinary care to 20,000 Turkish dogs since 1998. He alone rescued and cared for over 1000 dogs abandoned by municipalities on the Hasdal rubbish dump, when other Turkish animal welfare groups refused to help these starving animals.

Susen Erkus is an infamous and self-proclaimed animal lover who will be held accountable for these paranoid accusations. The reason of course that the public prosecutor and police have taken no action against Robert Smith and SHKD is that they know, as does any reasonable person, that there is no truth in these absurd and sickening allegations.

For the last 3 months Robert Smith has been paying for the accommodation and care of Feyza Algan’s own two dogs, together with 250 other rescued dogs, at the shelter he finances. Since these dogs are not to blame for the libellous accusations in their owner’s column, SHKD will continue to care for them, despite the fact that Feyza Algan pays nothing towards their upkeep and cannot even be bothered to visit them.




Here is the translation of the column:

"I am Warning the Authorities for the Animals that are Smuggled out of the Country

Hurriyet – Kelebek
Wednesday March 7, 2007

‘Guzin Abla,
I am a member of DOSHAYAD and the Animal Protection Committee of the City of Istanbul. Furthermore, in my own association which is under the umbrella of the Istanbul Environment Council, I have undertaken the roles of Secretary and Consultancy for many years.

During these years we fought with Municipalities for the killing, we dealt with people who organized dog and rooster fights. We made serious progress with our friends in these endeavors. However, there is a group we have really been struggling with for the past 10 years, but the officials have never paid attention, they don’t see or hear.

Unfortunately, this group was formed under the false pretences of protecting the animals with the collaboration of two associations and it is headed by a British Citizen who has been living in this country since 1994. I myself as an animal lover was working in the field at that time. In 1996 when I was working as a consultant to the Bakirkoy Mayor, this person told me ‘we should re-home the strays outside of Turkey’. When I said ‘Aren’t there enough dogs outside of Turkey, why would they love our poor worn out dogs?’, he told me that there was a lot of demand from the Netherlands, Switzerland and especially Germany.

I told him that two people should be going with the animals and recording the addresses of their new homes one by one. As I insisted, he asked me ‘what would be my gain in that case’ so I answered ‘You are getting a 10 million dollar fund from the World Health Organization. What else would you expect to gain?’

Since that day I and my friends have continued with this struggle. At that time we were in the minority. Animal lovers who believed him and fought against us (especially targeting myself) were many in number. After this dialogue, they established their associations to undermine me and people who think like me. And we established DOSHAYAD to fight with so-called animal lovers who are after unearned income (rantiye).

Especially between 1996 and 2004 hundreds of thousands of dogs were sent abroad to be killed. In the meantime factories were established in China to process dog skin. This person set up shelters and offices in many countries in Europe, Bulgaria, Middle East, and Far East. The point that is most disappointing about all this is that, before all of this shipping, negative propaganda about Turkish people is spread on the Internet abroad. On the 2nd of April 2003 we caught a branch of these people at the Ataturk Airport. We could only confiscate the last one of the 3 groups of animals which were being sent that day. No official papers were found in the legal investigation.

In the night of the 17th of June 2006 we caught them at the Ataturk Airport again and confiscated the dogs. There was no result even though legal action was taken again. We had support and help from the Chief of Airport Customs Protection. In the first week of the month of September we also blocked the passage of dogs from the Edirne-Kapikule Customs. The Edirne Chief of Police helped us. We owe him gratitude.

We demanded from the gendarme located near the Gokturk Shelter of this association that an investigation be held about the foreign workers who are being employed illegally, dogs which are being transported abroad illegally and the people who prepare illegal papers to transport these dogs abroad. We and the Animal Protection Association in Germany who supports us have repeatedly informed relevant officials that this group operates in affiliated shelters in Antalya, Alanya, Fethiye, and Ayvalik. Unfortunately, no measures were taken. The shipping still goes on.

Please! What we ask from you is to help us make our voice heard by our government to save our poor animal friends from this dreadful end.

DOSHAYAD head of the board – Susen Erkus’

Dear animal-lover, your letter gave me goose bumps. I hope your call has now warned the relevant officials. I am amazed that all of this is known and nothing has been done since years. I hope necessary measures are taken to prevent our dear friends from being products of the industry which will skin them alive. "











Wednesday, March 7, 2007

SUÇ DUYURUSU - CRIME DECLARATION





Abana Kaymakamlığı Tarım Ilçe Müdürlüğünün Abana Belediyesine yazdiği bu yazıda referans yapılan 3285 sayılı yönetmeliğin ilgili maddesi sadece kuduz görülen karantina bölgelerinde uygulanmak içindir. Oysa bu yazıda, kuduz karantinasından hiç sözedilmemekte ve sahibinin ismiyle kayıt altına alınmamış tüm hayvanların öldürüleceği ima edilmektedir. Yani, sahipsiz tüm hayvanların yanı sıra kayıt altına alınmamış sahipli hayvanların da itlaf edileceği anlaşılmaktadır. Bu resmi yazi, Hayvan Hakları Yasasına aykırıdır ve bu yazıyı yazan kurum suç işlemektedir.

VE KANUNA AYKIRI ANONS DÜZELTİLDİ

Bugün derneğimize gönderilen asagidaki yazı ile kanuna aykırı anonsun düzeltildiği bildirilmiştir. Bu örnek, sivil toplum örgütlerinin hukuk devletinin oluşmasındaki hayati rolünü göstermesi açısından çok önemlidir. Idareyi kanunlara aykırı icraat konusunda uyaran herkese teşekkür ederiz.




From: ABANA KAYMAKAMLIĞI
To:

Sent: Tuesday, March 13, 2007 3:30 PM
Subject: Sokak hayvanları

Sayın:
Bilge OKAY

İlgi: Valilik Makamı İl Mahalli İdareler Müdürlüğünün 23.02.2007 tarih ve 252.01 960 sayılı
yazıları.

İlgi yazı ve ekinde gönderilen,Celal BAL, Esma DİNMEZER ve Hülya ALPGİRAY 'ın, e-posta yoluyla yaptıkları şikayette; İlçemiz Belediye Başkanlığı hoparlöründen, "sokak hayvanlarının zehirleneceğinden bahisle, hayvan sahiplerinin hayvanlarını sokağa bırakmamalarının istendiği, yapılan anonsla; 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun ihlal edildiği, konuya ilişkin kararın ise Kaymakamlık Makamınca verildiğine ilişkin" talepleri üzerine yapılan araştırmada.

Valilik Makamı İl Tarım Müdürlüğünce, İlçe Tarım Müdürlüğüne gönderilen 24.2.2007 tarih ve 586 sayılı "Köpek ve Kedi Sayısı" konulu yazılarında; İl Hayvan Koruma Kurulu Kararı gereğince, köpek ve kedilerin sahiplerinin isim ve soyadlarının yazılarak kayıt altına alınmasının istenilmesi üzerine, İlçe Tarım Müdürlüğünce, Belediye hoparlöründen halka duyurulması amacıyla, İlçe Beledisine gönderilen 05.02.2007 tarih ve 42 sayılı yazıda; "3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Yönetmeliğinden alıntı yapıldığı", İlçe Tarım Müdürlüğünce İlan metni hazırlanmadan yazı olarak verilen duyurunun, Belediye görevlilerince İlçe Tarım Müdürlüğü yazısında yer verilen "…....... yönetmeliğinin 119. maddesinin g fıkrası gereği, şüpheli kedi ve köpeklerin kuduz hastalığına karşı aşılanması mecburidir. Şehirlerde Belediyeler, Köylerde Muhtarlıklar sahipli köpek ve kedilerin kaydını tutar, kayıtlar hükümet veterinerince denetlenir, köpekler üç, kediler altı aylık olduklarında ilk defa aşılanır ve bu aşılar her yıl tekrarlanır. Aşılanan hayvanlar için aşı belgesi düzenlenir, belgesizler öldürülür ve imha edilir" denilmekle, ilgi yönetmelikten alıntı yapılarak hoparlörden okunan, yönetmeliğin son cümlesindeki " Belgesizler Öldürülür ve İmha Edilir" ibaresi, vatandaşlar tarafından yanlış anlaşılmaya yol açmıştır.

3285 sayılı Kanun gereğince hazırlanan yönetmeliğin belirtilen maddesi gereği yapılabilecek işlemlerin,5199 sayılı " Hayvanları Koruma Kanunu" çerçevesinde değerlendirme zorunluluğu olduğundan, konunun hassasiyeti ve vatandaşlarımız tarafından yanlış anlaşılmanın bertaraftı için İlçe Tarım müdürlüğünce yanlış yapılan anons'un düzeltilmesi sağlanmıştır.

Kaldı ki; yürürlükteki Kanunlarla, bu tür bir işlemin Hükümet veteriner hekimi onayı olmadan gerçekleştirilmesi mümkün değildir.

İlçemiz, turistik bir ilçe olması sebebiyle, yok denecek kadar az miktardaki sokak hayvanlarına, gerek Kaymakamlığımız gerekse, İlçe Belediyesi ve duyarlı vatandaşlarımız birlikteliğinde sahip çıkılmakta olup, Belediye Başkanlığımızca sahipsiz hayvanların barınmaları sağlanması için, hayvan barınağı yapım çalışmaları sürdürülmektedir.
Bu sebeple hayvanların yok edilmesi söz konusu olmayıp, konu yanlış anlamadan kaynaklanmıştır.

Bilgilerinize arz ve rica ederim.
Abdulmuttalip AKSOY
Kaymakam

CRIME DECLARATION

From: ABANA District Government Agriculture Department

To: ABANA Municipality

‘It is compulsory to vaccinate suspicious cats and dogs against rabies’ according to item number 119 of the Ministry of Agriculture and Village Affairs Protection and Control Department regulation number 3285 for Animal Health. This regulation says ‘Municipalities in the cities and mukhtar in the villages keep records of owned dogs and cats. These records are audited by government vets. Dogs are vaccinated when they reach 3 months of age and cats are vaccinated at 6 months for the first time. Vaccinations should be repeated every year after that. A vaccine record is kept for these animals. Animals without vaccine papers are killed and annihilated’. It is according to this regulation that the ‘Animal Protection Council’ of our city has decided in a meeting headed by the assistant governor Nurettin Ates on 25.12.2006 for the municipalities to keep record of the cats and dogs in the cities.

For this reason, owners of cats and dogs in our district need to be recorded by providing their names and last names and these records need to be completed and sent to the District Agriculture Department by 23.02.2007.


District Governor
Abdulmuttalip Aksoy

In this letter written by the Abana District Government Agriculture Department to Abana Municipality, a reference is made to the regulation no. 3285 in which it says that all animals that are not registered by the name of their owners will be killed. The referred article of the regulation is only applicable when the district is announced to be a quarantine area as a result of the identification of a rabies incident. Whereas, in this official letter, the article is isolated from its content and referred to as a general case. From this we understand that it is planned that all stray animals and owned animals that are not registered will be killed. This letter is clearly in contradiction to the Animal Protection Law and so the institution writing this is committing a crime.

AND TODAY THE ANNOUNCEMENT WAS CORRECTED

In the letter we received today as an answer to our post, Mr Aksoy, the Governor of Abana says: “the announcement made on public loudspeakers that all unregistered animals will be killed and destroyed was a mistake made my the Agriculture City Management and was misunderstood by the public. The announcement was corrected, taking into consideration the fact that all operations must be in conformity with the Animal Protection Law.”

We thank everybody who warned the administration about acting in conformity with the law. We think this is a good example showing the crutial role of NGO's in making a state of law.


Friday, March 2, 2007

Belediye Barınaklarında Yapılan Operasyonlar

Neutering Operations at Municipality Shelters

Bu fotoğraflar Istanbul Büyükşehir Belediyesi Alibeyköy Barınağında çekilmiştir.
Kısırlaştırma operasyonlarının artık karın altından çok küçük bir delikten yapıldığı (deligin büyüklüğü endoskopik yöntemdeki kadardır) günümüzde hala bu terk edilmiş yöntemin kullanılıyor olması belediye barınaklarında çalışan veterinerlerin birikimini ve kurumun hayvanlara yaklaşımını açıkça ortaya koymaktadır.

Bu yöntemin terkedilmiş olmasının nedeni başarısız olma ihtimalinin yüksek olması ve ameliyattan sonra resimde de görüldüğü gibi ikinci bir pansuman dikişine ihtiyaç göstermesi ve bu nedenle iyileşme süresinin en az 10 gün olmasıdır. Oysa karın altından yapılan yöntemde deliğe dikiş atılmadığı için hayvanın yalama riski yoktur, yara iki gün sonra iyileşir ve hayvanın sıkıntısı biter. Hayvan maksimum 5 gün içinde alındığı yere salıverilebilir.


These photographs were taken at a shelter which belongs to the Istanbul Metropolitan Municipality. The application of this abandoned operation technique instead of the endoscopic one which is widely used by veterinerians today shows the inexperience of municipality veterinaries as well as the inhumane and merciless approach of the municipality towards animals.

The reason for abandoning of the old technique is the low probability of its success and the necessity of making a second dressing stitch as a result of which the recovery period is at least 10 days. Whereas, in the new endoschopic technique, no stitch is needed and the animal recovers in two days and can be released at most in five days.


Tuesday, February 27, 2007

Is this the LAW?

The images you about to see were recorded the 18th of February in Bebek, Istanbul.
A group of policemen proceed to an amazing display of violence and abuse over an innocent and hepless man and his dogs.
The man was begging the police to hit him but not to hit his animals.
The victim is too affraid to even contemplate pressing charges so there is nothing we can do. However, as an animal protection organization, EHDKD, will take the police officers to court for animal abuse and violation of the Turkish Animal Wellfare Law.
As long as the authorities continue displaying such callous disregard for both human and animal rights we, the people of Turkey, will continue protesting and excercising our rights through legal action. Hopefully one day, someone will realize that this type of behaviour cannot be tollerated on a democratic country at the doorsteps of Europe.
These are embarrassing, shameful, barbaric images that every single Turkish citizen must revolt against.



Seyredeceginiz film 18 Şubat 2007’de Istanbul Bebek’te çekildi. Bir gurup polisin, suçsuz bir zavallı adama ve köpeklerine inanılmaz bir şiddet uyguladığını göreceksiniz. Adam, polislere, köpekleri yerine kendisine vurmaları için yalvarıyor.
Bu şiddete maruz kalan kişi, şikayetçi olmaktan korktuğu için onun adına bizim suç duyurusunda bulunmamız mümkün değil ne yazık ki. Ama, bir sivil toplum örgütü olarak, dövülen köpekler adına Türk adaletine başvuracağız ve bu şiddeti uygulayanların cezalandırılmasını isteyeceğiz.
Biz, insanlara ve hayvanlara yönelik şiddeti protesto etmeye ve kanunların uygulanması için adalete başvurmaya devam edeceğiz. Bir hukuk devletinde kabul edilmesi mümkün olmayan bu utanç verici ve ilkel şiddet uygulamalarına karşı, ülkesini seven, sorumluluk sahibi tüm vatandaşların tavır alması gerektiğine inanıyoruz.