Sunday, September 30, 2012

Yüzbin Kere “Hayir”- A Thousand Times “No”







































Yüzbin kere “Hayır”  

Bugün önemli bir gündü. Türkiye’de 11 ayrı ilde yüzbinlerce kişi hayvanlar için yürüdü.  Sadece Istanbul’daki yürüyüşüne 10.000 kişi katıldı. Beyoğlu Galatasaray Lisesi önünde toplanan kalabalık üç saatte Taksim’e varabildi. Yürüyüşün tek bir örgütün önderliğinde olmayışı, birçok hayvan hakları derneğinin ve bireylerin kendi pankart ve sloganlarıyla katılmış olması güzeldi.  Her yaştan, cinsiyetten, meslekten binlerce kisi hayvanlara ölüm fermanı olan yasayı protesto ettiler.

Türkiye’de ilk defa  insanlar, hayvanlar için böyle büyük bir eylem gerçekleştirdiler. Ilk defa, güçlü bir sesle, “artık yeter” diye haykırdılar. Hayırsız Ada utancının yeniden yasanmasına izin vermeyeceklerini söylediler.
Artik kimseyi “dogal yaşam parkı”na götürüyoruz diye kandıramayacaklar. Rezil barınaklarınızda hayvanlara nasıl zulum ettiğinizi herkes biliyor.

Hayvanlarımızı vermeyeceğiz.

A Thousand times "No" 

Today was a big day.  In Turkey, thousands of people marched for animals in 11 cities of Turkey.  10.000 people attended the protest march in Istanbul. The big group which gathered by Beyoğlu Galatasaray Lisesi walked to Taksim in three hours. It was nice that the march was not leaded by one organization but many of them and single individuals joined with their own slogans and placards. Thousands of  people of various ages, genders and professions protested the law that is a death penalty for animals.
It is the first time that people in Turkey organize such a big demonstration for animals. It is the first time that they shouted, “Enough is enough” together with a strong voice. They declared that they will not let another Hayirsizada massacre to take place.

They can’t  deceive us any more by saying they are taking our animals to “natural life parks”. Everybody know how you torture animals in your horrible shelters.

We will not give our animals.  



Friday, September 21, 2012

Hayvanlar için ölüm Emri-Death Penalty for Animals




5199 Sayılı Hayvanları Koruma Yasasının bazı maddelerinde değişiklik öngören tasarı meclise gönderilmek üzere Basbakan tarafından imzalandı.  Buna göre, sokak hayvanlarının kısırlaştırılıp aşılandıktan sonra yerine bırakılması yöntemi artık terkedilecek ve bütün sokak hayvanları toplanıp barınaklarda hapsedildikten sonra, barınakların kapasitesi dolduğunda belediyeler tarafından işletilecek “doğal yaşam parkları” denilen alanlara bırakılacaklar.  

Yukarıdaki fotoğraflar çeşitli belediye barınaklarında çekilmiştir. Belediyelerin barınaktan ve hayvanlara bakmaktan ne anladığı bu fotoğraflardan açıkça anlaşılmaktadır. Hayvanları böyle “ölüm kamplarında” tutan bir zihniyetin, binlerce hayvana sözde “doğal yaşam parklarında” bakacaklarına inanmak mümkün değildir.   Bu parklarla  kastedilen, olsa olsa,  ya hayvanları uzak ormanlara atarak  ya da telle çevrilmis alanlara tıkıp, açlıktan ve birbirlerini parçalayarak öldürmektir.

5199 sayılı yasa sokak hayvanlarının toplanıp kısırlaştırıldıktan sonra alındıkları yere geri bırakılmasını öngörüyor ve şehir dışına atmayı yasaklıyordu. Pratikte, kısırlaştırma hızı çok yavaş ve etkin olmaktan uzak olmakla birlikte, hayvan koruma derneklerinin özverili çalışmaları sonucunda hayvanlara yönelik farkındalık ve tolerans konusunda oldukça önemli yol alındı. Bir süre daha sabredilse, sokak hayvani sayısı kisirlastir/yerine birak yontemi ile kontrol altina alinabilecekti. Turkiye gibi hayvanlarin evlerde sahiplenilmesi geleneginin yaygin olmadigi bir ülkede sokak hayvani populasyon kontrolunun tek insani yolu buydu.

Şimdi bu kanun değişikliği ile birlikte yeniden sil baştan yıllar öncesine geri dönüyoruz.  Yİne hayvanlar oradan oraya atılarak acılı ve yavaş bir ölüme mahkum edilecekler. Ama bu yöntemlerle sokak hayvanı sayısında bir azalma olmayacak. Zulum ve katliam devam edecek.

  Ama bu sefer direnecegiz. Önce yasanın çıkmaması için,  sonra da hayvanları  ölüm timlerine vermemek için,  mahalle mahalle, sokak sokak.

Lutfen, bu kanun değişikliği önerisinin geri çekilmesi için aşağıdaki adreslere dilekcelerinizi gönderin. Tasarı ile ilgili ayrıntılı bilgi için: www.haytap.org



Turkish Government is preparing to make an amendment to the present Animal Protection Law which dictated that all stray animals be neutered and released back to their territory. The cruel amendment which is signed by the PM Erdogan and submitted to the parliament for approval, abandons neuter and return and states that all stray animals will be collected by municipalities to be neutered and kept in shelters until the shelters are too crowded then to be   released to “natural life parks”   

The pictures above are from different municipality shelters in Turkey.  We don’t believe the mentality which keeps animals in such “death camps” will be able to look after thousands of animals in what they call “natural life parks.”  The  way municipalities handle dogs for years is a clear proof that  what they call natural parks will turn into dump areas where dogs will either starve to death or kill each other because of starvation.

The animal protection law which was issued in 2004 obliged municipalities to neuter  and return stray animals to their territories and clearly forbid release of animals out of the city.  This was the only way for humane population control in a country where adoption of animals is not customary.  Although the implementation of neuter and return was far from being efficient and satisfactory still it was a progress compared to the practice of poisoning that was the practice before the law.  Furthermore, with the help of campaigns of animal protection organizations  there was an increase in  awareness about stray animals and  in tolerance towards them.  

With the issuance of the latest amendment, we are back in square one. The animals which found a territory   in streets and parks will be collected to be dumped in isolated areas or locked up in terrible shelters.     Days of massacre of innocent souls is about to begin.

Please help to make this terrible law be cancelled. Make your protest be heard by the Turkish government by writing to the Ministry of Forests, Prime Ministry and the parliament commission for environment in the mail addresses below:

   

die türkische Regierung bereitet gerade eine Änderung des aktuellen Tierschutzgesetzes vor. Laut Gesetz müssen derzeit alle herrenlosen Tiere kastriert und dann wieder zurück in ihr Revier gebracht werden. In der geplanten Änderung, die vom türkischen Premierminister Erdogan bereits unterschrieben und beim türkischen Parlament zur Zustimmung eingereicht wurde, spricht man sich gegen die Kastration und das Zurückbringen der Tiere in ihre gewohnte Umgebung aus. Stattdessen sollen die Tiere von den Gemeinden eingefangen, kastriert und dann in Tierheime gebracht werden. Wenn diese überfüllt sind, sollen die Tiere in so genannte Naturparks gebracht werden, die vom Ministerium für Land- und Forstwirtschaft zugewiesen und von den Gemeinden verwaltet werden.

Die unten angefügten Bilder zeigen verschiedene Tierheime der Gemeinden. Wir glauben nicht, dass Menschen, die Tiere in solchen Todeslagern halten, in der Lage sind, sich in diesen so genannten Naturparks um Tausende von Tieren zu kümmern. Die Art und Weise mit der Gemeinden in den vergangenen Jahren mit Hunden umgegangen ist beweist, dass das, was Naturparks genannt wird, am Ende Abstellplätze für Tiere sein werden, die dort entweder verhungern oder sich aufgrund ihres Hungers gegenseitig umbringen.

Das Tierschutzgesetz, das im Jahre 2004 erlassen wurde, verpflichtet die Gemeinden zur Kastration und dazu, die Tiere wieder zurück in ihre heimischen Gebiete zu bringen. Das Gesetz verbietet eindeutig, dass die Tiere außerhalb der Stadt freigelassen werden. In der Praxis sah es so aus, dass die Kastration der herrenlosen Tiere nur langsam und uneffizient erfolgte und dass die meisten der Tiere nach der Kastration nicht in ihre Reviere zurückgebracht, sondern stattdessen außerhalb der Städte in Wäldern oder an  Fernverkehrsstraßen ausgesetzt wurden. Nur wenige wurden tatsächlich zurück in die ihnen gewohnte Umgebung gebracht. Nichtsdestotrotz gelang es mit Hilfe von Kampagnen und Tierschutzorganisationen, das Bewusstsein der Menschen in puncto herrenlose Tiere zu ändern und die Toleranz ihnen gegenüber zu erhöhen.

Mit dem Wissen um die geplante Änderung des Tierschutzgesetzes stehen wir nun wieder ganz am Anfang unserer Bemühungen. Tiere, die an Straßen und in Parks ein Revier gefunden haben, werden eingefangen, um anschließend in abgelegenen Gegenden ausgesetzt oder in furchtbaren Heimen weggesperrt zu werden. Die winzige Hoffnung auf eine menschliche Lösung des Streunerproblems ist nun zerstört. Eine Zeit des  Abschlachtens unschuldiger Seelen ist kurz davor zu beginnen.              

Bitte helft dabei, dieses Todesurteil für alle Streuner zu verhindern, bevor es vom Parlament bewilligt wird! Sorgt dafür, dass euer Protest bei der türkischen Regierung Gehör findet, in dem ihr eine E-Mail an das Ministerium für Land- und Forstwirtschaft, an das Amt des Premierministers und  die parlamentarische Umweltkommission sendet. Eine vorgefertigte E-Mail in englischer und türkischer Sprache mit allen Adressen findet ihr unter diesem Text.    

    veyseleroglu@gmail.combimer@basbakanlik.gov.trcevrekom@tbmm.gov.trbimer1@basbakanlik.gov.trozelkalem@cob.gov.trozelkalem@icisleri.gov.tr       ozelkalem@baskabakanlik.gov.tr