Hayvan korumacı sertifikasına sahip gönüllüler, Sarıyer Belediyesi sınırı içinde bulunan ormanların istenmeyen köpeklerin atıldığı bir alan haline geldiğini söylüyorlar. Köpekler, insanların gözünden uzak bu yerlerde sürekli katlediliyor. Geçen hafta, 15 köpek daha zehirlenmiş olarak bulundu.
DAMARIS KREMIDA ve SENEM SONGÜN
ISTANBUL – Turkish Daily News
Sarıyer ve yakınında bulunan Bahçeköy’de oturan görgü tanıklarına göre, dün Istanbul Sarıyer bölgesinin ormanlık alanında onbeş köpek zehirlenmiş olarak bulundu.
Gönüllüler bu köpekleri Bahçeköy’ü Zekeriyaköy’e ve Kilyos’a bağlayan ana yolun kenarında buldular. Gönüllerin Turkish Daily News’a söylediklerine göre, köpeklerin üzerinde sadece belediyelerin şehirleri istenmeyen köpeklerden arındırmak için kullandığı üflemeli uyuşturucu silahın şırıngaları bulundu.
Bilgi Universitesinde oğretim görevlisi olan Şebnem Aslan, 2000 yılından beri hayvan hakları aktivisti. Bir yıl önce de Istanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan bir kursa katılarak hayvan korumacı sertifikası almış. Arıköy’de oturan Aslan ” Bu zehirlemeler geçen hafta başladı. Bütün köpeklerin sırtında aynı zehirleme enjektörleri vardı.” dedi.
Aslan’ın söylediğine göre, bu zehirleme enjektörü sadece belediyeler tarafından kullanılıyor. “Bu nedenle, zehirlemeyi belediyenin yaptığını düşünüyoruz. Hangi belediyenin yaptığından emin değiliz. Her üc ayda bir bunu yapıyorlar. Her gün buraya şehir merkezinden yeni köpekler atılıyor, insanlar şikayetçi olduğu için. “ O ve diğer gönüllüler kendi bölgelerindeki köpekleri ekmek ve su ile besliyorlar. Aslan, “Ama her üç ayda bir bu köpekler ortadan kayboluyor. Köpeklerin öldürüldüğünden hep şüpheleniyorduk, bu kez somut olarak delilleri bulduk.” Aslan’ın yaşadığı Arıköy’de, kendisi dışında yirmi sokak hayvanına bakan beş gönüllü daha var.
Evsiz Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği kurucularından Bilge Okay, “Bu zehirleme ne ilk ne de sondur. Bu bölge Sariyer Belediyesin sınırları içinde. Dolayısıyla biz zehirlemeyi Sariyer Belediyesi’nin yaptığını düşünüyoruz.” dedi.
Sokak hayvanları sorununun çözümüne ilişkin uluslararası kabul görmüş yöntemleri benimseyen Hayvanları Koruma Yasası 2004’de çıktı. 5199 Sayılı yasa, belediyeleri sokak hayvanlarını kısırlaştırıp aşıladıktan sonra alındıkları yere geri bırakmakla yükümlü kılıyor. Böylece, kısır olan bu hayvanların kendi alanlarını kısır olmayanlara karşı korumaları hedefleniyor. Hayvanları şehir dışına atmak yasal değil.
Oysa, Sarıyer’deki gönüllülere göre, Sarıyer Belediye Başkanı Yusuf Tülün yasaya da hayvan korumacılara da karşı. Yıllardır, Sarıyer Belediyesini sokak hayvanı sorununu kanuna uygun olarak ve gönüllülerle işbirliği içinde çözmek için ikna etmeye çalışan EHDKD gönüllüleri, kendisinden aldıkları açık cevabi web sayfalarında yayınladılar. ( ilgili haberi okuyun )
Tulun’ün 24 Ocak’ta yapılan görüşmede şöyle söylediği yazıyor: “Hayvan Hakları Yasası baş belasıdır. Ben vatandaşın dediğini yapmak durumundayım. Ben insanlardan oy alıyorum, köpeklerden değil. Neden onları ait oldukları yere geri bırakayım? Onlar toplandıktan sonra Kısırkaya’ya getirilir, oradan da doğal alanlarına yani ormana bırakılır. Keşke zehirleme yeniden legal olsa. Bizim hayvanlarin dışında bir sürü sorumluluğumuz var. Gönüllülerle işbirliği yapmam. Gönüllüler, Kısırkaya’daki rehabilitasyon merkezine giremezler. Bu sorun Büyükşehir Belediyesi tarafından çözülmeli. Bütün köpekler onlar tarafından toplanıp şehir dışına atılmalı. Hayvanseverler isterlerse gidip onları atıldıkları yerde beslesinler. “ Bu ifadelerin doğruluğunu teyyit etmek için aradığımız Tülün’e ulaşamadık.
Sarıyer Belediyesinin isminin açıklanmasını istemeyen bir veterineri TDN’ye, zehirlemeyi kesinlikle kendilerinin değil kötü niyetli insanların yaptığını söyledi. Hayvan korumacıların onları suçlamasından hayal kırıklığına uğradıklarını söyledi. “Neden bizi suçluyorlar? Onlarla iyi ilişkilerimiz vardı” dedi. Aynı veteriner, üç büyük köpek ve bir kedinin öldürüldüğünden haberleri olduğunu, ama ölümün gıda zehirlenmesi olduğunu tahmin ettiğini söyledi. Belediyenin, köpeklerden birini, ölüm nedeninin anlaşılması için otopsiye gönderdiğini, kendilerinin köpeklerin ormana atılması ile alakası olmadığını, ekledi. “ Bizim görevimiz hayvanları rehabilite etmektir. Bizim işimiz hayvanların, insanların ve toplumun refahını sağlamak.” dedi.
Bahçeköy’den Kilyos’a kadar olan alandaki zehirlemelerin failini bulmaya niyetleri olup olmadığını sorduğumuzda ise, bu bölgenin Sarıyer sınırları dışında olduğunu ve bu konunun da kamu otoritelerinin sorumluluğuna girdiği cevabını verdi. Sarıyer Belediyesi’nde , yeni veteriner müdürü Ahmet Bölükbaşı göreve geldiğinden beri, hayvan koruma gönüllüleriyle işbirliğine daha sıcak bakıldığını söyledi.
EHDKD’nin Sarıyer Belediyesine karşı, köpekleri kanuna aykırı bir biçimde ormana attığı için açtığı iki dava bulunmakta. Istanbul’da yaşayan ve gayrimenkul finansmanı ile uğraşan bir işadamı ve aynı zamanda hayvan hakları gönüllüsü olan Ivan Jimenez, TDN’e “ Bu kanunsuz, insanlık dışı ve vahşi uygulama durduruluncaya kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. “ dedi. “Hayvanlara bu şekilde eziyet edilmesine izin vermeyeceğiz. “
Saturday, March 1, 2008
Sarıyer' de zehirlenen köpekler / Turkish Daily News
Labels:Bursa,Pro Animale,N and R, Verheugen
YUSUF TÜLÜN
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment