Thursday, October 25, 2012



KURBAN’LA İMTİHAN

Kurban kadim bir gelenektir. 11000 yıl öncesine, tarım toplumunun başlangıcına dayanır. Insanoğlu önceleri tanrının,  yani toprak ananın her yıl, ürün vermek için önce kendisini feda ettiğine (sonbahar) sonra yeniden canlandığına (ilkbahar)  inanırdı. Bunu taklit etmek istediler. Böylece kralların da yedi yılda bir kendilerini  kurban etmesi geleneği başladı. Krallar vücutlarının parçalara ayrılıp toprağa gömülmesi için kendilerini feda ediyorlardı. Kurban  fedakarlıktı,  tanrılar gibi. Tarımda bolluk dönemleri olduğu gibi kıtlık dönemleri de oluyordu. Insanoğlu, kıtlığı   tanrıların öfkesine bağladı ve bu öfkeyi dindirmek için bakire genç kızlar kurban edilmeye başlandı. Daha sonraları bu rituel sadece kıtlık dönemlerinde değil, her yıl uygulanır oldu.  Tanrıların öfkelenmesini beklemek yerine, önceden tedbir almanın daha uygun olduğu düşünülmüş olmalı. Zamanla bakire kızlar yerine düşmandan alınan esirlerin kurban edilmesi uygulamasına geçildi.
Insan kurban edilmesi geleneği tek tanrılı dinlere kadar sürdü. Islam inancına göre, Allah,  Hz. Ibrahim’in kendi oğlunu kurban etmesi emrini uygulamaya niyetlendiği anda gökten bir koç indirdi ve böylece insan yerine hayvan kurban edilmeye başlandı.
Bu bayram yine yüzbinlerce hayvan kurban edilecek. Yine televizyonlarda ya da sokaklarda acemi kasaplar tarafından kesilmekten son anda kurtulup kaçan danalar,   kaçmasın diye ayağından asılmış, boynu kesilmeden bacakları kesilmis hayvanların görüntüleri ile karşılaşacağız. Yine Allah rızası için yapılan ibadetle, Allah’ın bu çaresiz kullarına yapılan eziyet birbirine karışacak.  Bayram katliama dönüşecek.
Keşke herkes vejeteryan olsa dileğimizi tekrarlasak da bunun bizimki kadar etsever bir toplumda daha uzun yıllar nafile bir istek olacak kalacağını biliyoruz.  Ama et, hayvana zulmetmeden de yenebilir. Canlı hayvanların, (örneğin Avusturalya’dan canlı hatta hamile olarak deniz yoluyla ithal edilen anguşlar gibi) milyonlarca mil uzaklardan korkunç koşullarda nakledilmesine, mezbahalarda ya da kurban kesim yerlerinde zulmedilerek öldürülmelerine itirazımız var.
Müslümanlar Allah’ın tüm kainatı insan için yaratmış olduğuna inanır. Bunun insanın omzuna ne kadar büyük bir sorumluluk yüklediğini hatırlamalarını diliyoruz.   Doğa, üzerindeki tüm canlılarla birlikte insana emanet edildiyse eğer, onu korumak ve zulmetmemek de inananların  boynunun borcu olmalıdır. Bayramın bütün canlılara merhamet günleri olmasını diliyoruz.

THE FEAST OF SACRIFICE


Sacrifice is an ancient tradition. It goes way back to the beginning of the agricultural society 11.000 years ago.  Mankind believed that God, the mother earth sacrificed herself to give life to nature every year and wanted to imitate her. That is how the ritual of kings sacrificing themselves every seven years began. Kings’ body was torn down to pieces to be buried in the earth. Sacrifice meant self devotion, it was mimicking of Gods. There were times of abundance as well as drought in agriculture. Men taught drought was a result of gods’ anger and decided to sacrifice young virgins to calm down gods’ fury. Later on this ritual was practiced not only in years of draught but every year as a measure to prevent gods’ anger. As time went by, sacrifice of slaves captured from the enemy replaced young virgins.
The ritual of  human sacrifice continued until the time of monotheistic religions. According to Islam, as Prophet Abraham was about to sacrifice his own son- as he saw in his dream God ordering him to do so-  God descended a sheep from the sky for him to sacrifice instead of his son. From then on Muslims began to sacrifice animals at the season of Hadj every year.
This year, at the feast of sacrifice, hundred thousands of animals will be sacrificed in Turkey like it happens every year.  We will again see on TV or witness in streets cows running away from being slaughtered at the last moment, sheep hang from one leg alive to prevent it from running away, anguses with feet cut before throat so that it doesn’t escape. Again the worship for God will be shadowed by torture done to God’s creatures. Eid will turn into massacre.
We  know that our wish for everybody to be vegetarian is not realistic for a foreseeable future for a society that loves to eat meat. But meat can be eaten without torturing animals. We    object to  live animals being transported for millions of miles (like Anguses imported from Australia and transported by ships to Turkey) in terrible conditions, we object to animals being slaughtered in torture in slaughter houses or areas allocated for animal sacrifice.
Muslims believe that God created universe for mankind. We want to remind that this puts a real big liability on his soldiers. Nature being entrusted to mankind,  means it is his responsibility to take care of it and not to torture any living soul. Let this feast be one of compassion for all living souls.


No comments: