BIR HAYATA DÖNÜŞ HİKAYESİ- ZOE AND BUDDY
Yukarıdaki video ve fotograflar Zoe ve Buddy'nin hikayesini anlatıyor. Amerikalı hayvan hakları savunucusu Marijo Gillis bu köpekleri , 2004 yılında, Yunanistan’daki bir barınakta ölüme terkedilmiş olarak bulup Amerika’ya getirdi ve sahiplendirdi. Bu kurtuluşun ayrıntılı hikayesi icin, http://wagny.org/liberation sayfasına bakabilirsiniz.
Van’da, kalça kemiği kırık olarak çöplüğe atıldıktan sonra bütün dünyadan gelen protestolar sonucunda kurtarılan köpek, Karam’a da sevgi ile bakmak için dünyanın birçok ülkesinden talepler geldi. Ne yazık ki bu talepler, ilkel miliyetçi reflekslerle reddedildi. Bazı sözde hayvanseverlere gore Türkiye köpekleri Türklerindi, onları yurt dışına gondermek bizim onurumuzu zedelerdi.
Karam atıldığı çöplükten kurtarıldı ama sevgi dolu bir yuvaya kavusmasına izin verilmedi.
RESURRECTION: THE STORY OF ZOE AND BUDDY
The video and photographs above tell the story of Zoe and Buddy. Marijo Gillis who is an animal rights activist rescued these dogs from a shelter in Greece where they were kept in very bad conditions. She rehomed them in USA. For a detailed story of this rescue you can visit: http://wagny.org/liberation
The dog from Van, Karam, was rescued from the garbage dump he was dumped at as a result of protests coming from all over the world and many families from all over the world applied to give Karam a loving home. But unfortunately these requests were rejected because of primitive nationalistic instincts. According to those so called animal lovers, Turkish dogs belong to Turks and sending him abroad would harm our national pride.
Karam was rescued from the garbage damp he was dumped at, but the chance of finding a loving home was taken away from him.
Friday, November 28, 2008
BIR HAYATA DÖNÜŞ HİKAYESİ- ZOE AND BUDDY - RESURRECTION: THE STORY OF ZOE AND BUDDY
Subscribe to SOKAK HAYVANLARI-TURKISH STRAYS
Monday, November 24, 2008
VAN'DAKİ KÖPEK IRKCI HAMASETE KURBAN EDİLDİ
Yine bir köpek ucuz ırkçı milliyetci hamasete kurban edildi. Van’da vahşi yöntemlerle yakalandıktan sonra, kalçası ve bel kemiği kırık olarak çöplüğe atılan ve bütün dünyadan gelen tepkiler sonucunda, atıldığı çöplükte bulunarak Van Universitesi Veteriner Fakültesi Hastanesine getirilerek tedavi altına alınan köpek icin dünyanın her yerinden gelen sahiplenme istekleri reddedildi. Köpek ömrünü bir belediye barınağında geçirmeye mahkum edildi.
Neden? Türk milletinin bir köpeğe bakamayacak kadar aciz olmadığını göstermek için !!
Neden? Cünkü bir köpeğin yurt dışında sahiplendirilmesinin Türk milleti için onur kırıcı olduğu düşünülüyor!!
Bu köpeğe yapılan muamele ne ilktir ne de birkaç akıl sağlığı yerinde olmayan belediye işçisinin marifetidir. Bu sistematik işkence, Türkiye’nin her yerinde, her gün, her saat yapılmaktadır. Türkiye’nin bütün kentlerinin etrafındaki ormanlık alanlar, çöplükler, yaşlı, sakat, bebek binlerce aç hayvanla doludur. Bu hayvanlar oraya belediye ekiplerince atılmaktadır. Ayni Van’daki köpeğin yaralı halde atıldığı gibi.
Hayvanların milliyeti yoktur. Onlar bütün insanlığın koruması altındadırlar. Türkiye’de hayvanlara yönelik şiddete karşı bütün dünyanın vicdanlı insanları tavır almaktadır. Bunu Türkiye için küçük düşürücü bulan sözde vatanseverlerin, asıl haysiyet kırıcı olanın hayvanlara yönelik sistematik şiddet olduğunu anlamalarının zamanı gelmiştir.
Türkiye’de işkenceye uğrayan hayvanlar için kalbi çarpan tüm dünya insanlarına, bu mücadelede yanımızda oldukları için teşekkür ederiz.
THE DOG IN VAN IS THE VICTIM OF NATIONALIST ARROGANCE
Again a dog has been sacrificed to the cheap, racist, nationalist arrogance of some so called animal lovers. The requests coming from all over the world to give a loving home to the dog in Van is unfortunately refused by the Van municipality. As you will remember from our previous posting, the dog was collected in the most brutal way by municipality officials and dumped in a garbage area with its hips and back bone broken. As a result of the protests coming from all over the world the dog was later taken to be treated in Van University Veterinary Hospital. Now, as a result of the ultra nationalist pressure coming from some so called animal lovers, It is decided that the dog is going to spend the rest of his life in a municipality shelter.
Why? Just to show that the great Turkish nation is not incapable of looking after a dog !!
Why? Because it is disgraceful for a dog to be rehomed abroad.
The torture this dog was subject to was not the first or not the action of a few sick municipality workers. This systematic torture is being executed all over Turkey, every day, every hour. Nearly all the forest and garbage dump areas around nearly all the cities of Turkey are full of starving dogs, handicapped, old, puppies etc dumped there by municipalities. Just like the dog from Van has been dumped.
Animals have no nation. They are under the protection of all humanity. All the compassionate people of the world are standing up to stop the cruelty against animals in Turkey. It is now time for the so called animal lovers of Turkey who think this is humiliating for Turkey to start to comprehend that what is humiliating is the terror towards animals not the protests to stop it.
We are grateful to all the people of the world who have a place in their heart for the suffering animals in Turkey and for being with us in our struggle to stop this cruelty.
Subscribe to SOKAK HAYVANLARI-TURKISH STRAYS
Tuesday, November 18, 2008
VAN’DA DEHŞET VE UMUT - HORROR AND HOPE IN VAN- TURKEY
VAN’DA DEHŞET VE UMUT
Yukaridaki dehset verici görüntüler Van, Türkiye’de çekildi. Ne yazik ki bu ne münferit bir olay, ne de birkaç belediye çalışanının psikolojik dengesizliklerinin ürünü. Türkiye’nin birçok kentinde, her gün, her saat, birçok hayvan bu şiddete maruz kalmakta.
Bu görüntülerin Türkiye’de neredeyse tüm basın organlarında yayınlanması ve internet kanalıyla tüm dünyaya ulaşması sonucunda ilk kez farklı birsey oldu. Van Belediye Başkanı Burhan Yenigün olaya bizzat müdahale ederek bu zulmün faillerini işten uzaklaştırdı, Van Belediyesi Veteriner Işleri Müdürlüğü ile ilgili soruşturma başlattı, köpeğin derhal bulunmasını emretti. Arka ayakları kırık köpek, atıldığı çöplükten, aynı durumdaki diğer bir köpekle birlikte kurtarılarak, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesinde tedaviye alındı.
Dileriz bu olay, Türkiye’nin kendi vicdanıyla yüzlesmesi icin bir vesile olur. Dileriz, ki bu vahsi uygulamalara, tüm dünyaya rezil olduğumuz için değil, bir canlıya böyle muamele etmeye hakkımız olmadığının idrakiyle son verilir.
Umutluyuz; çünkü Türkiye’de ve dünyada birçok insan birtek köpek için harekete geçti.
Umutluyuz; çünkü Türkiye’de ilk defa, bir belediye başkanı, inkara yeltenmedi, o birtek köpeğin kurtarılması için emir verdi ve suçluları cezalandırdı.
HORROR AND HOPE IN VAN- TURKEY
The horrible footage above was taken in Van, Turkey. Unfortunately, this is neither a discrete event nor the action of a few mentally sick municipality workers. Animals are subject to the same systematic torture every minute, every day, in many parts of Turkey.
But for the first time something new took place as a result of these pictures being published in nearly all media and distributed all over the world through internet. Van Mayor Burhan Yenigün personally got hold of the case, fired those responsible for the crime and started an investigation for the Van Municipality Veterinary Department. He also gave orders for the dog to be found. The dog with two broken back legs was found in the garbage damp with another dog in the same state and brought to the Van University Veterinary Department for medical treatment.
We hope this case will be an occasion for Turkey to come face to face with its conscience. We hope these cruel executions will end not because they humiliate us in front of the whole world but because we realize that we have no right to torture animals.
We have hope because many people in Turkey and abroad stood up and protested this cruelty done to one dog.
We have hope because for the first time in Turkey, a mayor didn’t choose to deny the truth but gave orders for this one dog to be rescued and punished those that were responsible.
Subscribe to SOKAK HAYVANLARI-TURKISH STRAYS
Friday, November 14, 2008
PETA TÜRKİYE'Yİ AVRUPA PARLEMENTOSUNA ŞİKAYET ETTİ
1.8 milyon üyesi ile dünyanin en büyük hayvan koruma örgütü olan PETA, Türkiye’yi, hayvanlara yönelik sistematik kötü muamele nedeniyle Avrupa Parlementosuna şikayet etti. 13 Kasım, 2008 günü, Bruksel’de Avrupa Parlementosu önünde dilekçeye dikkat çekmek için bir gösteri düzenlediler.
Bütün dünya Türkiye’de süregelen hayvan katliamını protesto ediyor.
Lütfen, kapımızın önündeki bu şiddeti görmezlikten gelmeyelim.
Lütfen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasasının uygulanması için sesimizi duyuralım.
PETA HAS APPLIED TO EU PARLIAMENT TO STOP ANIMAL MASSACRE IN TURKEY
PETA, the biggest animal protection organization with its 1.8 million members, has applied to EU Parliament to stop animal massacre in Turkey. On November 13, 2008, PETA Germany made a demo in front of EU Parliament in Brussels, to draw attention to their petition.
The whole world is protesting against the cruelty towards animals in Turkey.
Please, don't ignore this violence towards animals happening just by your door.
Please, lets make our voice heard to make Animal Protection Law No 5199 implemented.
Subscribe to SOKAK HAYVANLARI-TURKISH STRAYS