Monday, April 28, 2008

BERRİN OLCAY'IN AÇIKLAMASI

http://www.beykozbarinak.com/2008/04/28/berrin-olcay-in-aciklamasi/


Ömrünü hayvan kurtarmaya adadığına, tanıyan herkesin şahit olduğu Berrin Hanımın anlattıkları, caminanın ve belediyelerin içende bulunduğu ibret verici komployu anlatmaktadır. Berrin Hanımın adını vermekten imtina ettiği derneğin ve başrol oyunucusunun adını biz açıklayalım: Dohayko ve Genel Sekreteri Nesrin Çıtırık. O ve şürekası, yıllardır mücadeleyi bölme ve hedef saptırma misyonunu başarıyla yürütmüşlerdir. Hayvanların katledilmesine karşı mücedele eden dernekleri yurt dışına hayvan kaçırma iftirası ile ekarte etmeye, kamu oyunun dikkatin belediyelerin hayvan itlafından daha ilgi çekici olan “hayvan ticareti” masalına çekmeye çalışmışlar ve ne yazık ki başarmışlardır.

Böylece, hayvan koruma mücadelesinin bölünmesi ve zayıflatılmasından faydalanan belediyelere gün doğmuştur. Beykoz Belediyesi bunun en güncel örneğidir. Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül, basın bildirisi ve gazete demeçlerinde de açıkça söylediği gibi, Dohayko’nun ihbarını gerekçe olarak kullanarak, hayvan korumacıları barınaktan uzaklaştırmıştır.

Şimdi, Beykoz Barınağında her gün sayıları eksilen, kimbilir hangi ormana, hangi dağ başına atılarak telef edilen hayvanların, ve doğru dürüst beslenmeyen içerideki tutsak diğerlerinin vebali yalnız belediyenin değil, asılsız iftiralarla itlafa zemin hazırlayan sözde hayvan koruma derneklerinindir.

Dohayko’nun izlediği politikanın üç gerekçesi olabilir. Ya itlafcılar için çalışmak üzere görevlendirilmişlerdir, ya yürüttükleri politikanın nereye varacağını hesaplayamayacak kadar şuursuzdurlar, ya da gözlerini bürüyen kin nedeniyle ne yaptıklarını göremeyecek kadar şaşkındırlar.

Nedeni ne olursa olsun, adları, Türkiye’nin hayvan korumacılık tarihine bir utanç lekesi olarak geçmiştir bile.


BERRIN OLCAY’S DECLARATION

The declaration of Berrin Olcay whose dedication for animal welfare nobody can deny, clearly enlightens the pathetic conspiracy atmosphere consciously created by municipalities and some so called animal welfare organizations. Let us reveal the name of the organization and its general secretary refered to in her letter: Dohayko and Nesrin Citirik. She and her followers have successfully fulfilled the mission of separating and weakening the struggle for animal welfare. They have spent all their time to eliminate the societies’ struggle for animals and have unfortunately succeeded to distract public attention from animal cruelty done by municipalities to the ridiculous lie about “dog trade to laboratories in Europe.”

Municipalities took advantage of the segregated and weak state of the animal protecting societies. Beykoz municipality is a good example for this. As the mayor of Beykoz clearly states in his press release, he used the denunciations of Dohayko as a justification for closing the doors of the shelter to volunteers.

Now, Dohayko and other so called animal protection societies are responsible for the dogs missing every day from the Beykoz shelter by being dumped in far away forests and uninhabited areas to starve to death and for the others kept in the shelter without food and water.

There might be three reasons for Dohayko’s policies. Either they were given this mission by dog killers, or they were not conscious enough to see what these policies would eventually lead to or their limitless hatred has stupefied them as not to be aware of what they were doing. Whatever the reason is, their name has already been written in the history of Turkish animal welfare as traitors.

No comments: