Monday, November 27, 2006

Execution suspended!!!

Execution of Neuter and Release carried on by Anadolu Ilaç in three shelters of Istanbul Municipality at Tuzla, Alibeykoy and Sariyer has been suspended by Istanbul Municipality.

The fact that Istanbul Municipality Veterinary Department has ceased the execution doesn't exempt them from the responsibility of the crimes in the past.

The court is to decide about the subject.

We will inform you about further developments.


Anadolu Ilaç Gida şirketi tarafından Istanbul Büyükşehir Belediyesine ait üç merkezde, Tuzla, Alibeyköy ve Sarıyer’de yürütülmekte olan kısırlaştırma uygulaması Istanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından durdurulmuştur. Gelişmeler hakkında sizi bilgilendirmeye devam edeceğiz.

Bizim mahkemeye yaptigimiz basvurudan sonra Istanbul Büyüksehir Belediyesi Veteriner Isleri Mudurlugu'nun uygulamayi durdurmus olmasi,
telafisi mumkun olmayan gecmis icraatinin sorumlulugundan kurtulmasi anlamina gelmez. Yapilan icraatla ilgili karari adalet verecektir.

Friday, November 24, 2006

An inhumane act - INSANLIK DISI BIR UYGULAMA


Do you see that white tag in the puppy's ear?

That is the white tag of the Buyuksehir Belediye and Anadolu Ilac.
The age of that puppy could not be more than three to four months old. He, too, is one of the many hundreds dropped by Anadolu Ilac in the forests and roads surrounding Istanbul.


Many of those dogs are dying as we speak... others will die in the very near future, either of hunger or being run over by cars.. the point is... those dogs should not be there in the first place. It is barbarian and inhuman to drop them in such a way in the forests and roads, where there is no food and they stand very little chance for survival.



Mr. Eker, Justice is knocking on your door.


As ever, please send an email with your thoughts to the person reponsible for the way the situation in Istanbul is fast degenerating: Arif Eker, Head of the Veterinary Department of the Istanbul Municipality.

Email: arif.eker@ibb.gov.tr





INSANLIK DISI BIR UYGULAMA

Yavru köpeğin kulağındaki küpeyi gördünüz mü?

Bu beyaz küpe Istanbul Büyükşehir Belediyesi ve Anadolu Ilaç tarafından, kısırlaştırılmış köpekleri işaretlemek için kullanılmaktadır. Resimdeki yavru köpek en fazla üç ya da dört aylıktır ve Anadolu Ilaç tarafından ormanlara ve yol kenarlarına atılan yüzlerce köpekten sadece bir tanesidir.

Atılan köpeklerin çoğu ya ormanda açlıktan ölmekte ya da otobanda ait olduğu yere gitmeye çalışırken ezilmektedir. Köpekleri, yaşama şanslarının çok düşük olduğu ormanlara ya da otoban kenarlarına atmak barbarlıktır, insanlık dışıdır.

Lütfen, bu konuyla ilgili düşüncelerinizi ve tepkilerinizi, uygulamanın sorumlusu olan kişiye, Istanbul Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Sayın Arif Eker’e iletiniz.

Atılan köpeklerin çoğu ya ormanda açlıktan ölmekte ya da otobanda ait olduğu yere gitmeye çalışırken ezilmektedir. Köpekleri, yaşama şanslarının çok düşük olduğu ormanlara ya da otoban kenarlarına atmak barbarlıktır, insanlık dışıdır.

Lütfen, bu konuyla ilgili düşüncelerinizi ve tepkilerinizi, uygulamanın sorumlusu olan kişiye, Istanbul Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Sayın Arif Eker’e iletiniz.





Friday, November 17, 2006

Telling the World


We are currently in the midst of launching a widespread national and international media and communications campaign aiming to educate the Turkish population about the problem of the stray and abandoned animals as well as informing the international community of the progress of Turkey in animal wellfare matters.

We are also aiming to make the Istanbul Municipality understand that it is in their interest, politically and economically to properly implement the Neuter and Return project IN COOPERATION with experienced animal wellfare organizations. As long as Arif Eker and the people responsible refuse to accept that fact, and entrench themselves in a position of denial and covering up the fact that they are operating dogs and dropping them by the side of the road or in the middle of the forest so they are crushed by cars or starve to death, there will be not one, but a thousand court cases against them, and in the end, the people responsible will stop being an asset but will become a liability.
... and we all know what happens in politics when someone becomes a liability.


The Municipality must understand that this is a national problem, and one that it is in the best interest to solve in a Humane, Efficient and Permanent manner.

So far it is a failure but we are still hopeful. One must never loose hope in humanity.

HERO



Türk toplumunu, sokak hayvanları ve terkedilmiş hayvanlar konusunda bilinçlendirmek ve uluslararası toplumu Türkiye’deki durum ve hayvan hakları mücadelesi konusunda bilgilendirmek için geniş bir iletişim kampanyası açmış bulunuyoruz.

Diğer yandan, Istanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, kısırlaştır-aşılat projesinin, ancak doğru bir şekilde ve bu konuda deneyimli hayvan koruma dernekleriyle İŞBİRLİĞİ İÇİNDE uygulandığı taktirde başarılı olacağını anlatmayı amaçlıyoruz. Sayın Arif Eker ve bu projeden sorumlu kişiler, bu gerçeği anladıkları zaman, kendilerini şu anda içinde bulundukları talihsiz pozisyondan kurtarabilecekler. Uygulama şu anda olduğu gibi, kısırlaştırılan köpeklerin otoyol kenarlarına veya ormanlara atılması şeklinde devam ettiği sürece, onlar aleyhinde yüzlerce dava açılacak ve sonunda bu uygulamanın sorumluları bu yükü taşıyamaz hale geleceklerdir.

Istanbul Büyükşehir Belediyesi sokak hayvanı sorununun bir milli sorun olduğunu ve bunun Insani, Etkin ve Kalıcı bir biçimde çözülmesi gerektiğini anlamalıdır.

Şu anda kadar uygulama başarısız da olsa yine de umutsuz değiliz. Insanlıktan hiçbir zaman umut kesilmemesi gerektiğini düşünüyoruz.



Wednesday, November 15, 2006

The beginning of the end


Last Friday the 10ht of November we attended a meeting organized by Mr. Arif Eker, the Head of the Veterinary Department of the Istanbul Municipality. The reason for this meeting was to inform NGO's of the progresses made in the Program of Neuter and Return. NGO's went there to demand answers facing the mounting complains against the way the project is being handled by Mr. Eker and Anadolu Ilac, the two-man-band that miraculously was awarded the contract for the neutering of 5.500 stray dogs, at a cost of nearly half a millon euros.

10 Kasım, Cuma günü, IBB Veteriner İşleri Müdürü Sayın Arif Irfan Eker tarafından düzenlenen bir toplantıya katıldık. Toplantının amacı, sivil toplum örgütlerini Kısırlaştır-Aşılat projesinin uygulaması ile ilgili olarak aydınlatmaktı. Sivil toplum örgütleri temsilcileri, toplantıya, Sayın Eker’e, 5500 köpeğin kısırlaştırılması için açılan ve 890.000 YTL teklifle iki kişiden oluşan Anadolu Ilaç Gida şirketine verilen kısırlaştırma projesinin uygulaması ile ilgili şikayetlerini dile getirmek ve sorular sormak için katıldılar.






Unfortunately, the inexperience and the extreme efforts Anadolu Ilac is making in order to maximize profits it is turning the first comprehensive implementation of Neuter and Return in this country into an absolute mess.

It took Mr. Eker the best part of two hours to provide us with all kinds of unnecessary and irrelevant details on the performance of the veterinary department, ellaborating in disturbing details in subjects as butchering of cows in the local abatoirs or food inspections. If Mr. Eker wanted to make a point and bore all NGO's representatives to death he achieved his goal with flying colours.

As he continued explaining the budgets for 2006 in excruciating detail some NGO's representatives started to ask him questions. He was asked why sterilized dogs are being dumped in the forest by Anadolu Ilac instead of being put back together in their territory. We asked him why dogs were not being fed during their stay in shelters, we asked him about the reasons for his blatant disregard about the correct implementation of Neuter and Return and how come dogs are being dumped in quarantene areas.

Ne yazık ki, Anadolu Ilaç Gida şirketinin bu konudaki deneyimsizliği ve sadece karını maksimize etmeye dönük çabası sonucunda, kısırlaştır-aşılat projesinin Türkiye’deki bu ilk geniş çaplı uygulaması bir başarısızlıkla sonuçlanmak üzeredir.

Sayın Arif Eker, toplantının iki saatlik kısmında gereksiz ve konuyla alakası olmayan detaylarla dolu olan bir sunum yapmış, kendi müdürlüğünün, mezbahalar ve gıda denetimini de içeren icraatını tanıtmıştır. Sayın Eker’in asıl amacı dinleyicileri sıkmak idiyse, bunda başarılı olduğu söylenebilir.

Sayın Eker, 2006 yılı bütçesini ayrıntılı bir biçimde anlatmaya devam ederken bazı sivil toplum örgütü temsilcileri soru sormaya başladılar. Anadolu Ilaç şirketinin köpekleri kısırlaştırdıktan sonra yerlerine bırakmak yerine neden ormana attığı soruldu. Kendisine, köpeklerin barınaklarda kaldıkları süre içinde neden beslenmediklerini, kısırlaştır aşılat projesinin doğru uygulanması konusundaki ilgisizliğin nedenini, köpeklerin neden kuduz karantina bölgelerine atıldıklarını sorduk.






Mr. Eker's reply: If you dont like the way Arif Eker operates (interestingly Mr. Eker speaks about himself in third person) you can take the case to court.

To what we replied: We will.

Sayın Eker’in cevabı: Arif Eker’in icraatını beğenmiyorsanız, (Sayın Eker kendisinden üçüncü tekil şahıs olarak bahsetmektedir) mahkemeye gidiniz.

Bizim cevabımız: Gideceğiz.






At that point, Susen Erkus, sitting on Mr. Eker's right, and acting in an obvious state of excitement and uncontrolled rage, started shouting and accusing NGO's of the most ridiculous, absurd and preposterous allegations... from selling dogs to restaurants in China, to being part of the "jewish mafia" (God knows what she meant by that!), to having established an alliance with foreign powers in order to bring down the integrity of the Turkish State. In other words, a pathetic display of xenophobia, surprisingly similar to the kind of statements proferred by members of the Aryan Brotherhood, and certainly not the kind of words that should be used in the grand meeting room of the Istanbul Municipality.

Bu noktada Sayın Eker’in sağında oturan Susen Erkuş isimli bayan, kontrol dişi bir öfke ve heyecan ile bağırmaya başlamış ve toplantıya katılan sivil toplum örgütlerini, köpekleri Cin’deki restoranlara satmaktan tutun da yahudi mafyasının (bu da ne demekse) üyesi olmaya, Türk Devleti aleyhinde bölücü faaliyetlerde bulunmaya kadar akıl dışı, saçma sapan ithamlarla suçlamaya başlamıştır. Daha çok Aryan Kardeşlik Örgütü üyelerine yakışacak bu sözlerin Istanbul Büyükşehir Belediyesi toplantı salonunda söylenmiş olması acıklıdır.

At this stage we would like you to see (and hear) the events by yourself... We would also ask you to take a stance and decide if this is the kind of behaviour you expect of your representatives...

Please send an email with your thoughts to: Arif Eker, Head of the Veterinary Department of the Istanbul Municipality.

Email: arif.eker@ibb.gov.tr


Bu noktada, olanları sizin görmenizi ve dinlemenizi isteriz. Bir de sizden bir saniye arkanıza yaslanarak şunu düşünmenizi rica ediyoruz: Sizi temsil eden kişilerden beklediğiniz davranış biçimi bu mudur?

Lütfen düşüncelerinizi, IBB Veteriner Işleri ve Mezbahalar Müdürü Sayın Arif Irfan Eker’e bildiriniz. E-mail: arif.eker@ibb.gov.tr


COVER UP

Tuesday, November 14, 2006

Background III


Animal protectors are desperate; instead of improvement, the situation getting worse. Besides from the animal suffering caused by Anadolu Ilac, Neuter and Release only works if it is done in a correct and consistent way. The success of the Neuter and Return project rest on the assumption of sterilized dogs taken from there to another place, the place will be inhabited by unsterilized new comers soon and the project will fail. Likewise the killing of dogs (sterilized or not), only causes an area to be populated with new dogs. If dogs are replaced in another area than they were initially caught (a different territory), causes fights, agitation and disturbance of the natural balance. Furthermore, the sterilization of the dogs should go together with an information campaign which informs the people that they do not have to fear the dogs, that the dogs with ear tags are vaccinated, and that the community is working on a solution for the problem by the Neuter and Release project.

One of the veterinarians "lent" by Perihan Agnelli's FHDD to Anadolu Ilac to train veterinarians in sterilization told us about the abuse and complained regularly about this. His complaints had no effect and eventually he asked his employer if he could come back and stop performing duties with Anadolu Ilac; he did not want be involved any longer in the systematic abuse of animals under the veil of Neuter and Release. Another veterinarian who has worked by EDHKD before was sent away by Anadolu Ilac because he was too sensitive and cared for the state of the dogs he was meant to operate.

LIES

Hayvan koruma dernekleri durumun düzelme yerine giderek daha da vahim hale gelmesinden son derece endişelidirler. Anadolu Ilaç’ın hayvanlara yaptığı eziyet bir yana, “Kısırlaştır-Aşılat-Yerine Bırak” projesi ancak doğru ve tutarlı bir biçimde uygulandığında başarılı olabilir. Kısırlaştırıp aşıladıktan sonra yerine bırakma projesinin en önemli varsayımı kısır köpeklerin yaşadıkları alanı kısır olmayan diğer köpeklerin girişine karşı korumalarıdır. Belli bir bölgeden alınan köpeklerin başka bir bölgeye atılması suretiyle bir alan boşaltıldığında o bölge kısa zaman içinde yeni gelen kısırlaşmamış köpekler tarafından sahiplenilecek ve bu durum projenin başarılı olmasını engelleyecektir. Köpeklerin, (kısırlaştırıldıktan sonra ya da kısırlaştırılmadan) öldürülmesi, o bölgenin yeni köpekler tarafından doldurulmasına yol açacaktır. Köpekler, alındıkları yerden başka bir yere bırakıldıklarında, bu durum doğal dengenin bozulmasına ve köpekler arasında alan kavgasına neden olacak ve boşalan alan yeni köpekler tarafından doldurulacağı için proje başarısız olacaktır. Diğer yandan, kısırlaştırma projesinin yaygın bir bilgilendirme projesiyle eşanlı olarak uygulanması gerekmektedir. Halka köpeklerden korkmamaları gerektiği, projenin amacının köpek sayısını kontrol altına almak olduğu ve küpeyle işaretlenmiş hayvanların aşılı olduğu anlatılmalıdır. FHDD başkanı Perihan Agnelli tarafından Anadolu Ilaç Gıda şirketi için çalışan veterinerleri eğitmek üzere ücreti FHDD tarafından ödenerek görevlendirilen bir veteriner hekim, çalıştığı süre içinde hayvanlara yapılan muameleden dolayı çok rahatsız olduğunu dile getirmiş, şikayetleri şirket yöneticileri tarafından dikkate alınmayınca, kısırlaştır aşılat adı altında hayvanlara kötü muamele edilmesi nedeniyle Anadolu Ilaç için çalışmaktan vazgeçmiştir. Daha önce EHDKD için çalışdıktan sonra Anadolu Ilaç için çalışmaya başlayan bir başka veteriner hekim de operasyon yapması için getirilen köpeklerden hasta olanların durumlarıyla ilgilenmek istediği ve hasta hayvanları ameliyata almayı reddettiği için şirket tarafından işten çıkarılmıştır..

YALANLAR YALANLAR

Background II

Even some Municipal employees started to reject the status quo and went as far as publishing official reports stating that the dogs in the sterilization centres were not being fed and that the death rate at the operation table was very important because dogs were operated without undergoing preparatory treatment previously to the procedure.

There are also statements that sterilized dogs are still being poisoned by the municipalities, being dropped by the side of the highways and the forests.

Please click in the following link to see the turn of events in the life of this starving red setter...


MARIA'S RESCUE



Belediye adına çalışan bazı memurlar dahi projenin bu şekilde yürütülüyor olmasından rahatsızlık duyarak , hayvanların kısırlaştırma merkezlerinde geçirdikleri süre içinde beslenmediklerini ve hayvanlar tedavi edilmeden gelir gelmez ameliyata alındıkları için, ameliyatta ölüm oranının yüksek olduğunu raporla kurumlarına bildirmişlerdir.

Kısırlaştırıldıktan sonra ormanlara ve otoyol kenarlarına atılan köpeklerin daha sonra yine belediye ekiplerince zehirlendiklerine dair birçok şikayet alınmaktadır.


MARIA'S RESCUE

Background I

Since June 2004, Turkey has an Animal Protection Law, stating that Neuter and Return is the only legitimate way to solve the stray dogs problem. The municipalities are obliged to deal with the problem and to have a decent shelter where the animals can recover. The animals need to be registered and replaced to their original environment.

In Istanbul, the work is “assigned”, by a tender, to a pesticide company, Biosav AS, who subcontracted the execution to a two-man-company, Anadolu Ilac Gida Ltd Sti. The situation is miserable. Many dogs die, and sick dogs are just being put back in the streets. There are cases known where a mother dog was caught for sterilisation while she started giving birth. The dog was thrown out of the car into a kennel.
She died, and her puppies did as well. A dog with a hernia was put back after sterilisation, as well as a dog with a fractured hip. Furthermore, there is no decent registration of where the dogs are caught, so they are put back in random places, which causes fights. The circumstances under which the sterilisations take place are not hygienic, the catching of the dogs is done in inhuman ways, and transport of the animals is done in cars without ventilation; the temperatures in these trucks varies from 38 to 50 degrees Celsius.

For an insight into the work of Anadolu Ilac please go here

PAIN CRUELTY IN A SHELTER IN TURKEY

2004 Yılı Haziran ayında yürürlüğe giren Hayvan Hakları Yasası, sokak hayvanı sorununun çözümü için uygulanacak tek yöntemin kısırlaştırıp aşıladıktan sonra yerine bırakma olduğunu belirtmektedir. Kanun ve yönetmelik, bu uygulamanın sorumluluğunu belediyelere vermektedir. Kurulacak bakımevlerinde tedavi ve kısırlaştırma ameliyatı yapılan hayvanların, iyileştikten sonra kuduza karşı aşılayıp, mikrochip takarak alındıkları yere geri bırakılmasının sorumluluğu belediyelere verilmiştir.

Istanbul Büyükşehir Belediyesi bu işi ihale ile Biosav adlı bir böcek ilaçlama şirketine vermiş, Anadolu Ilaç Gida Ltd.Şti. adlı şirket de alt yüklenici olarak işi yürütmeye başlamıştır. Uygulama acıklıdır. Birçok köpek, tedavi edilmeden ameliyata alındığı için ölmekte, hasta köpekler sokağa geri bırakılmaktadır. Bir anne köpeğin doğum yapmakta iken kısırlaştırılmak üzere alındığı, barınağa getirilirken yolda doğumun başladığı, anne ve yeni doğan yavruların barınakta atılmış oldukları kafeste öldükleri tesbit edilmiştir. Karnında ur olan bir köpekle bel kemiği kırık olan başka bir tanesinin de sokağa geri bırakıldığı bilinmektedir. Diğer yandan, köpeklerin nereden alındığına dair kayıtlar düzgün bir biçimde tutulmadığı için, geri bırakılmaları da rastgele olmaktadır. Ameliyathane ve hayvanların ameliyattan sonra koyuldukları kafesler hijyenik olmaktan uzaktır. Hayvanlar insani olmayan yöntemlerle yakalanmakta, havalandırması olmayan ve araç içi sıcaklığı yazın 38-50 derecelere kadar yükselen kapalı kamyonetlerde, gün boyu dolaştırıldıktan sonra barınağa getirilmektedir.




Seeking Justice for the Stray Dogs of Turkey / TÜRKİYE’DEKİ SOKAK HAYVANLARI İÇİN ADALET ARAYIŞI


After months of useless talks and conversations EHDKD and SHYKD have decided to take the Istanbul Municipality to the Administrative Court for mismanagement of a publicly funded project and for the continuous killing of hundreds of sterilized dogs.

The situation is appalling and tired of it we are going to be exhausting all legal options and fight this one till the end.

We will be using this blog as a platform of communicating news on the court case and related issues to the general public.

In the picture, Arif Irfan Eker, the Head of the Veterinary Department of the Istanbul Municipality. He is the person directly responsible for turning Neuter and Return into the embarrassment it is today.

Please click in the following link to get a feel for the kind of people we are fighting against...

COVER UP


Sonuç vermeyen birçok toplantıyla aylar geçtikten sonra, EHDKD ve SHYKD (Sokak Hayvanlarını Yaşatma ve Koruma Derneği) Istanbul Büyükşehir Belediyesini Hayvan Hakları Yasasını ihlal ettiği ve yüzlerce kısırlaştırılmış köpeğin ölümüne neden olduğu iddiasıyla idare mahkemesine vermeye karar verdi. Vahim olduğunu düşündüğümüz bu durumla, tüm yasal yolları tüketene kadar mücadele etmeye kararlıyız. Bu “blog” kamu oyunu, mahkemenin seyri ve ilgili konularda aydınlatmak için kullanılacaktır.

Resimde gördüğünüz kişi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri ve Mezbahalar Müdürü Sayın Arif Irfan Eker’dir. Kendisi kısırlaştırıp aşılama projesinden ve dolayısıyla bugünkü uygulamadan sorumludur. Lütfen aşağıdaki linke tıklayınız.


COVER UP